düşünce, tasavvur.
a happy thought: mutluluk veren düşünce.
gloomy thoughts: keder veren
düşünceler.
on a second thought: daha iyi düşününce.
On a second thought I decided not to go: Sonradan düşününce gitmemeye karar verdim.
take thought: düşünmek, tartmak.
The mere thought of it infuriates me: Onun tasavvuru bile beni çıldırtıyor.
fikir, kavram, mefhum.
to read someone's thoughts: bir kimsenin düşüncelerini okumak.
düşünme, düşünüp taşınma, tefekkür.
He has no thought for others: Başkalarını hiç düşünmez.
niyet, tasavvur, tasarı.
We had some thought of going to Europe: Avrupaya gitmeyi tasarlıyorduk.
I had no thought of offending you: Seni gücendirmek istemedim.
ümit. bekleme, umma.
I had no thought seeing you here: Seni burada göreceğimi ummuyordum.
dikkat, itina, endişe.
She takes no thought of her appearance: Görünüşüne hiç dikkat etmiyor.
kanaat, mütalâa, görüş.
According to my thought: Kanaatimce.
What is you thought on the subject:
Bu konuda görüşünüz nedir?
düşünme/tefekkür/tasavvur kabiliyeti.
biraz, bir parça, azıcık.
This soup needs a thought more salt: Bu çorba azıcık daha tuz istiyor.
He is a thought too self-confident: Kendine biraz fazla güveniyor
bir düşünceyi hayata geçirmek
Verb
bir fikri hayata geçirmek
Verb
bütün farklı fikirler
Noun
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)
Noun, Organizations
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)
Proper Name, Politics-Intl. Relations
bir hastaya büyük ihtimam göstermek
Verb
derin düşüncelere dalmak
Verb
özgür düşünce
Noun, Politics-Intl. Relations
fikir özgürlüğü
Noun, Rights-Freedoms
düşünce ve inanç özgürlüğü
birşey üzerine düşünmek
Verb
birşey hakkında düşünmek
Verb
Bunu bekliyordum, zaten bundan şüphelenmiştim, ben de öyle tahmin ediyordum.
So they found out he's been cheating. I thought as much.
halihazırdaki düşünceyi etkilemek
Verb
Önemli olan düşünmüş olmak.
düsünce dili
Noun, Philosophy
üzerinde durup düşünülecek konu
zihin yaşamını yaşayanlar
Yeni Düşünce: 19'uncu yüzyılda başlayan ve yapıcı düşüncenin yaratıcı kudretine önem vererek manevî/ruhî
tedavi yollarını araştıran hareket.
New Thoughter =New Thoughtist: Yeni Düşünceci
Noun
düşünüldüğü kadar ... değil
Adjective
zannedildiği kadar ... değil
Adjective
sanıldığı kadar ... değil
Adjective
! Allah göstermesin! ağzından yel alsın! İnşallah … değildir.
perish the thought that Mary should have cancer.
aklından geçeni söylemek
Verb
kılı kırk yararak icat edilmiş
! Acayip, kimin aklına gelirdi?