aware

  1. Adjective bilir, bilgili, öngörülü, âgâh, farkında.
    aware of danger: tehlikenin farkında.
    to be/become
    aware of: öğrenmek, haberdar olmak, farkına varmak, farkında olmak.
    I am quite aware how you must feel: Neler hissettiğinizin tamamıyla farkındayım.
  2. Adjective haberdar, vâkıf, müdrik, malûmattar, uyanık, müteyakkız.
    I am fully aware of the gravity of the situation:
    Durumun vahametini tamamıyla müdrikim.
    Not that I am aware of: Bildiğime göre (böyle) değil (Bundan haberim yok).
bilinç Noun
bilmek Verb
belli belirsiz farkında olmak Verb
çok iyi bilmek Verb
işin tamamen farkında olmak Verb
işi çok iyi bilmek Verb
farkında olarak (ilke kararlarında)
müdrik olmak Verb
vakıf olmak Verb
farkında olmak Verb
uyanmak Verb
farkına varmak Verb
muttali olmak Verb