zile cevap vermek (kapıyı açmaya gitmek
Verb
çan çiçeği
(Campanula medium): güzel, gösterişli mor-mavi-pembe veya beyaz çiçekleri için yetiştirilen bir bitki.
Noun
ölüm çanı, ölümü bildiren çan.
yemek zili.
dinner hour = dinner time: yemek saati.
dinner jacket: smokin.
dinner pail:
sefertası.
dinner party: ziyafet.
dinner table: sofra, yemek masası.
dinner service = dinner set: sofra takımı.
dinner-trolley = dinner-wagon: (evler için) küçük yemek arabası.
dinnerware: sofra takımı (tabak, bardak, çatal, kaşık, bıçak).
kampana ya da demirli bir şamandıranın çaldığı kampana
ölüm çanı, ölümü bildiren çan.
anımsa(t)mak, hatırla(t)mak, hatırlar gibi olmak.
His name rings a bell: Adını hatırlıyorum.
That doesn't ring a bell: Onu hatırlamıyorum.
hatırla(t)mak, tanır/hatırlar gibi olmak.
That name rings a bell: Bu ismi hatırlıyorum.
isteğe uygun olmak, ihtiyaca cevap vermek.
This new book rings a bell with teenagers: Bu yeni
kitap çocukların ihtiyacına cevap veriyor.
(a) (boksör) zil imdadına yetişti (zaman dolduğundan nakavttan kurtuldu), (b) (herhangi bir şahış) son anda paçayı kurtardı.
akçan
(Halesia). Çan şeklinde gümüş renkli çiçek açan K. Amerika ağacı.
vesper ile ayni anlama gelir. akşam çanı;
vardiya zamanını bildirmek için kullanılan kampana
bakla
Noun, Plant Species
gemilerde makine dairesini ilgilendiren emirlerin yazıldığı defter.
baş hademe: otellerde oda hizmetçilerinin başı.
çan şeklinde kavanoz.
Noun
kara süpürgeotu
(Erica cinerea).
çan şeklinde kavanoz.
Noun
tunç: çan yapmakta kullanılan %80 bakır, %20 kalay ve bazen az miktarda kurşun ve çinko içeren alaşım.
Noun
şiş(ir)mek, genişle(t)mek, havalan(dır)mak.
belling out the tubes will permit a freer passage of air:
Boruların genişletilmesiyle havanın daha serbest geçişi sağlanacaktır.
palanga, ikisi sabit 4 makaradan oluşan düzen: uygulanan kuvvetin 6 katı ağırlıkta yükü kaldırır.
çan/zil ipi: tutup çekerek çan veya zili çalmaya yarayan ip.
Noun
(başkalarına yardım için) kimsenin yanaşmadığı tehlikeli bir işe girişmek, tehlikeli bir işi başarmak
(Farenin kedinin boynuna zil takması gibi).
çan kulesi
Noun, Architecture
çırpıcı
Noun, Food-Kitchen
palanga, ikisi sabit 4 makaradan oluşan düzen: uygulanan kuvvetin 6 katı ağırlıkta yükü kaldırır.
parti çalışanlarının seçmenleri tek tek ikna etmesi