şehir devlet
Noun, Politics-Intl. Relations
işlerin içinde olmak
Verb
birdenbire zenginleşip genişleyen şehir
evi olmayan insanların mukavva kutulardan yaptıkları evlerin bulunduğu alan
bir şehri ahlak bakımından temizlemek
Verb
bir şehri meydan savaşına hazırlamak
Verb
bir şehre serbestlik vermek
Verb
(askerlik) bir şehre girmek
Verb
zengin şehir, zenginlik/refah vb. sağlayan yer/durum.
Noun
yeni bir şehir kurmak
Verb
serbest şehir: bağımsız hükümeti olan/kendi başına özgür bir devlet olan şehir
Noun
New York kentinin takma adı
o bölgeye gelen ziyaretçilerin ilk durak yeri olan kent
bulunduğu yer ve taşıma olanaklarından ötürü
eski mahalle, şehrin en eski/harap ve fakirlerle meskûn mahallesi. central city
Noun
turistlerin istilasına uğramak
Verb
bir şehri yağmalamak
Verb
bir şehre polis gücü yerleştirmek
Verb
bir ülkenin en güzel/ünlü/büyük şehri.
şehirde avare dolaşmak
Verb
bir şehrin görülecek yerleri
Noun
hazinenin bulunduğu şehir, erzak depoları ve mağazalar şehri.
(US) şehir hukuk müşaviri
ada, blok, kesişen sokaklarla ayrılan arsa.
şehir idare meclisi salonu
belediye otobüsü
Noun, Transport
şehir merkezi
Noun, Urban Planning
şehir içi
Noun, Urban Planning
şehir merkezi
Noun, Urban Planning
(US) şehir hukuk müşaviri
kent komünü
Noun, Politics-Intl. Relations
(Londra'da) gild ve loncalar
Noun
(gazetede) şehir haberleri bürosu.
(a) (gazete) yerel haberler yönetmeni, (b)
Brit. malî ve ticarî haberler yönetmeni.
belediye meclisi üyeleri
Noun
(Br) borsa haberleri
Noun
kent içi gezileri ve başka öğelerden oluşan paket gezi
belirli bir kentte taşıma
bir hava yolculuğunun başlama ve bitiş noktaları
Noun
belediye mahkemesi hâkimi
(a) (gazete/radyo) şehir haberleri bürosu, (b) şehir haberleri yönetmenleri.
şehir içinde gezen satış mümessili
kentsel bir alanın genel görünümü
slicker ile ayni anlama gelir. (a) dolandırıcı, düzenbaz, hilekâr, taşra halkını aldatan kurnaz
şehirli, (b) görgülü ve bilgili büyük şehirli.
şehir devleti
Noun, History
havaalanından başka bir yerdeki havayolu acentesi
(Br) US şehir ulaştırması
şehir veznedarlarının ödeme emri
gazetenin anakent ve onun niteliklerini taşıyan anakente bitişik alanlardaki haberleri kapsayan bölümü
<şehir>-<şehir> seferi
Noun, Transport
şehir sınırlarına girmek
Verb
şehir sınırlarını genişletmek
Verb
şehir içi gayri menkul piyasası
iki şehir arası işleyen tren
(US) şehir planlama müdürü
şehir yaşamının fasılasız hareketliliği