cut-off

  1. mania
  2. ökçe
  3. sürgü
kes(il)me, sona er(dir)me. Noun
kesilen şey. Noun
kes(il)me/sona er(dir)me noktası/zamanı/safhası. Noun
kestirme yol/geçit. Noun
nehir sularının açtığı ikinci yatak/kanal. Noun
kesinti: buhar makinesi pistonuna giden buharın kesilmesi. Noun, Machines
kesim.
cutoff frequency: kesim frekansı. Noun, Electronics
yangın duvarı
stop ettirilmiş motor
kesme noktası Noun, Transport
envanter günü
(a) yolunu kesmek, önüne çıkmak, önlemek, (b) sözünü kesmek, (c) ânide durdurmak, faaliyetine son vermek,
(d) (mirasından) mahrum etmek, vasiyetnameden çıkarmak, (e) ayırmak, ilgisini kesmek.
After graduation she was cut off from her college friends.
to be cut off in the prime of life: genç yaşta ölmek.
reasürans sözleşmesinde reasürörün rizikolarla ilgili sorumluluğunun bittiği tarih
mal vb akışını durdurup hesapları denetleme veya kapatma tarihi
nakit
yabancı yardımda kısıntı
sona eriş noktası Noun
ara bilanço