Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
full-time
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
tümel, tümgün, bütün gün/hafta vb. (çalışan), sürekli, devamlı, daimî.
full-time clerk wanted. She's
a full-time student at the university. full-time employment. He used to work full-time, but now he only works 4 days a week. (bkz:
part-time
).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
work full-time
tam gün çalışmak
Verb
full-time editor
tam-zaman çalışan redaktör
full-time employee
tam gün çalışan işçi
full-time employee
tam zaman çalışan memur
full-time employment
tam gün iş
full-time employment
tam-gün (fultaym) iş
full-time equivalent (FTE)
tam zaman eşdeğeri (TZE)
Noun, Management
full-time job
tam gün iş
full-time job
fultaym iş
full-time job
tam zaman iş
full-time station
hem gündüz hem gece yayın yapan istasyon
full-time student
tam gün öğrenci
a full-time job
bütün zamanı alan/serbest vakit bırakmayan iş.
It's a full-time job looking after 3 young children.
employ on a full-time basis
tam gün çalıştırmak
Verb
employ on full-time basis
tam gün istihdam etmek çalıştırmak
Verb
employed on full-time (a full-time basis)
tam-zaman esasına göre istihdam olunmakta
grow into a full-time employment
tam gün istihdama geçmek
Verb
shift from full-time schedules to part-time
tam gün çalışmadan yarım gün çalışmaya dönmek
Verb
full time
tüm/bütün gün, sürekli.
full time job
: sürekli görev/iş.
full -time
tam gün çalışma
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.