idarî hakim
Noun, Administrative Law
yargıç önüne çıkarılmak
Verb, Law
hukuk hakimi, hukuk mahkemesi hakimi
Noun, Law
hukuk hakimi, hukuk mahkemesi hakimi
Noun, Law
hukuk hakimi, hukuk mahkemesi hakimi
Noun, Law
ceza hakimi, ceza mahkemesi hakimi
Noun, Law
ceza hakimi, ceza mahkemesi hakimi
Noun, Law
ceza hakimi, ceza mahkemesi hakimi
Noun, Law
hakimler heyeti
Noun, Law
asıl hâkime vekâlet eden hâkim
hâkim rolü üstlenmek
Verb
bir hâkimi reddetmek
Verb
gezginci yargıç, seyyar mahkeme hâkimi.
Noun
hakim huzuruna çıkmak
Verb
birini hâkim olarak atamak
Verb
birini hâkim tayin etmek
Verb
bir hâkime rüşvet vermek
Verb
bir hâkimi görevinden almak
Verb
bir hâkimi ehliyetsiz kılma
hâkimi görevinden azletmek
Verb
bir hâkimi hâkimlikten azletmek
Verb
hâkimlik cüppesini giymek
Verb
belli bir bölge içinde yer yer dolaşan hâkim
laik hâkim
Adjective, Law
hukukçu olmayan hâkim yardımcısı
takdiri okura bırakmak
Verb
takdiri okura bırakmak
Verb
çizgi hakemi
Noun, Football
davaya bakan hâkimlerin başkanı
mahkeme heyeti başkanı
Noun, Law
mahkeme başkanı
Noun, Law
(US) veraset mahkemesi hakimi
(US) vesayet mahkemesi hâkimi
bir hâkimi reddetmek
Verb
hâkime saygı göstermek
Verb
bir hâkimin yetki bölgesi
(US) asliye mahkemesi hâkimi
tek hakim karşısında yargılanma
(US) asliye mahkemesi yargıcı
davanın esasına bakan hâkim
(Br) tatil zamanı hâkimlik eden hâkim
tatil zamanı hâkimlik eden hâkim
adli tatil sırasında nöbetçi hâkim
(Br) adli tatil sırasında nöbetçi hâkim
(delil) hâkimi etkilemek
Verb
mesafeyi tayin etmek
Verb
mesafeyi tahmin etmek
Verb
staff judge advocate ile ayni anlama gelir. askerî savcı.
Noun
trial judge advocate ile ayni anlama gelir. sıkıyönetim savcısı.
Noun
(US) Baş Askeri Hukuk Müşaviri
görünüşe bakarak hüküm vermek
Verb
görünüşe göre hüküm çıkarmak
Verb
bir başka hâkime vekâleten görev başında bulunan hâkim
tarafsız bir şekilde yargılamak
Verb
tarafsızlıkla yargılamak
Verb
kapalı bir oturumda tek hâkim
aleyhinde bir üst mahkemeye başvurulamayan karar veya yüküm
bir şey yapmayı gerekli görmek
Verb
insan karakterinden anlayan
resmen atanarak fiilen göreve başlayan
ancak henüz yasal yemin yükümlülüğünü yerine getirmemiş hâkim
(Iskoçya) sulh ceza hâkimi
başkalarını kendi niteliklerine göre ölçmek
Verb
işine gelen hakimi seçme
Noun, Law
birini hareketlerine göre yargılamak
Verb
birini dış görünüşüyle yargılamak
Verb
birini dış görünüşüyle yargılamak
Verb
temyiz siz yargılamak
Verb
temyizsiz yargılamak
Verb
(Br) sorgu kuralları
Noun
(Br) sorgulama kuralları
Noun
bir şey hakkında iyi hüküm vermek
Verb
bir şeyden iyi anlamak
Verb
bir şeyden iyi anlamak
Verb
insanları iyi tanımak
Verb
değerleri iyi takdir edememek
Verb
değerleri iyi takdir edememek
Verb
hakim kararıyla
Adverb, Law
birini ahlak hocası yapmak
Verb
bir hâkimden merhamet dilemek
Verb
bir hakimin talimatlarını hiçe saymak
Verb
judge advocate ile ayni anlama gelir. askerî savcı.
judge advocate ile ayni anlama gelir. sıkıyönetim savcısı.