leverage

  1. Noun baskı gücü
  2. Noun kaldıraç
  3. kaldıraçlama: kaldıraç/manivelâ etkisi, kaldıraç kullanma.
  4. (kaldıracın sağladığı) mekanik kazanç.
  5. nüfuz, etkileyebilme/tesir edebilme yeteneği, müessiriyet, etkenlik, güç.
    Organizing to gain greater
    professional, economic and political leverage.
  6. Commerce (a) kazancı artırmak için (borç alarak) ek sermaye kullanma(k), sermayeyi artırma(k), (c) bundan doğan kâr/kazanç.
finansal kaldıraç
borçla finanse edilen varlıklar Noun, Accounting
sabit masrafların manivela etkisi
(US) türlü yollardan finanse edilen yatırım fonu
manivela etkisi
yabancı sermayenin öz sermayeye oranı
istikraz sermayeli yatırım fonu
(US) borç sermayeli yatırım fonu
asli hisse senedinde büyük iştiraki olan rüçhanlı aksiyon
finansal kaldıraç oranı Noun, Accounting
yüksek borç oranı