(US) bir şeye katlanmak
Verb
ettiğini bulmak, yaptığı kötülüğün cezasını/ecrini/acısını çekmek, kazdığı kuyuya düşmek,
argo hapı yutmak.
estetik tıp
Noun, Medicine
alternatif tıp
Noun, Medicine
Ankara Tabipler Odası
Proper Name, Organizations
antroposofik tıp
Noun, Medicine
hava hekimliği: uçuştan ilerigelen hastalıkları tedavi eden tıp dalı.
Noun
havacılık tababeti: uçakta uçmaktan ilerigelen ruhî, fizyolojik, patolojik olaylarla uğraşan tıp dalı.
kardiyovasküler tıp
Noun, Employment
baştabip (eski)
Noun, Medicine
sertabip (eski)
Noun, Medicine
tamamlayıcı tıp
Noun, Medicine
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları Hassasiyetinin Korunması Sözleşmesi
Noun, International Law
acil tıp
Noun, Employment
ancak doktor reçetesi ile satılan ilaç
tıp fakültesi
Noun, Medicine
halk tababeti: çoğunlukla bâtıl inanışlara dayanan, otlardan yapılmış ilâçlar vb. ile hasta tedavi usulü.
Noun
geriatrik tıp
Noun, Employment
birine misilleme yapmak
Verb
bir kimseye yaptığı kötülüğün cezasını çektirmek, başkalarına reva gördüğü fena muameleyi aynen sahibine
uygulamak, kötülüğe ayniyle mukabele etmek, misilleme/mukabelei bilmisil yapmak.
Let's give him a taste of his own medicine.
birine ilacını vermek
Verb
iş hastalıkları hekimliği
dahiliye hekimliği: iç hastalıklarla uğraşan hekimlik dalı.
bir doktora hekimlik ruhsatı vermek
Verb
moleküler tıp
Noun, Medicine
naturopatik tıp
Noun, Medicine
reçetesiz satılan ilâç.
Noun
pediatrik tıp
Noun, Employment
çocuk sağlığı ve hastalıkları
Noun, Medicine
koruyucu hekimlik
Noun, Medicine
önleyici tıp
Noun, Medicine
aile hekimliği
Noun, Employment
beden sayrılıklarını ruhsal yöntemlerle tedavi, ruhbilimin beden sayrılıklarına uygulanması.
üreme tıbbı
Noun, Employment
tıp fakültesi
Noun, Medicine
toplumsal tababet, toplumsal sağlık hizmeti.
Noun
uzay tababeti, uzaya gönderilenlerin sağlık konuları ile uğraşan tıp dalı.
sağlık topu, sporda kullanılan meşin kaplı büyük ve ağır top.
ilaç dolabı
Noun, Medicine
ecza dolabı
Noun, Occupational Safety
antika ilaç dolabı
Noun, Medicine
(a) tedavi evi/kulübesi, K. Amerika kızılderililerinin tedavi maksadıyla âyin/sihir yaptıkları yer, (b)
K. Amerika
Algonquin kızılderilileri arasında en önemli dinî toplum.
(a) (Amerika kızılderililerinde) büyücü hekim, doğaüstü kuvvete sahip olduğuna inanılan adam, (b) (1900'den
önce) hazır/müstahzar ilâç satıcısı.
tıp gösterisi: hazır ilâçları veye kocakarı ilâçlarını halka tanıtıp satmak için yapılan eğlentili toplantı.
kanıta dayalı tıp (KDT)
Noun, Medicine
tıbbiyeyi bırakıp hukuk fakültesine geçmek
Verb
Adli Tıp Kurumu
Proper Name, Organizations