medicine

  1. ilâç, deva.
    patent medicine: hazır ilâç.
  2. tıp, hekimlik, tababet (ilmi).
    preventive medicine: koruyucu hekimlik.
  3. ilâçla tedavi (san'atı).
  4. tababet, doktorluk, hekimlik, tıp mesleği.
  5. ilkel insanlarca tedavi için kullanılan herhangi madde/sihir/âyin vb.
  6. büyü, afsun, büyü için kullanılan ilâç vb.
  7. hekimlik yapmak.
razı olmak Verb
(US) bir şeye katlanmak Verb
acısını çekmek Verb
ettiğini bulmak, yaptığı kötülüğün cezasını/ecrini/acısını çekmek, kazdığı kuyuya düşmek,
argo hapı yutmak.
estetik tıp Noun, Medicine
alternatif tıp Noun, Medicine
Ankara Tabipler Odası Proper Name, Organizations
antroposofik tıp Noun, Medicine
hava hekimliği: uçuştan ilerigelen hastalıkları tedavi eden tıp dalı. Noun
havacılık tababeti: uçakta uçmaktan ilerigelen ruhî, fizyolojik, patolojik olaylarla uğraşan tıp dalı.
tıptan mezun olmak Verb
acı ilaç
kardiyovasküler tıp Noun, Employment
başhekim Noun, Medicine
baştabip (eski) Noun, Medicine
sertabip (eski) Noun, Medicine
tamamlayıcı tıp Noun, Medicine
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları Hassasiyetinin Korunması Sözleşmesi Noun, International Law
tıp doktoru
acil tıp Noun, Employment
ancak doktor reçetesi ile satılan ilaç
tıp fakültesi Noun, Medicine
halk tababeti: çoğunlukla bâtıl inanışlara dayanan, otlardan yapılmış ilâçlar vb. ile hasta tedavi usulü. Noun
adli tıp Noun, Law
geriatrik tıp Noun, Employment
birine misilleme yapmak Verb
bir kimseye yaptığı kötülüğün cezasını çektirmek, başkalarına reva gördüğü fena muameleyi aynen sahibine
uygulamak, kötülüğe ayniyle mukabele etmek, misilleme/mukabelei bilmisil yapmak.
Let's give him a taste of his own medicine.
birine ilacını vermek Verb
herboloji Noun, Medicine
iş hastalıkları hekimliği
dahiliye hekimliği: iç hastalıklarla uğraşan hekimlik dalı.
adli tıp
bir doktora hekimlik ruhsatı vermek Verb
moleküler tıp Noun, Medicine
naturopatik tıp Noun, Medicine
Nobel Tıp Ödülü Noun
patentli ilâç. Noun
reçetesiz satılan ilâç. Noun
pediatrik tıp Noun, Employment
pediatri Noun, Medicine
çocuk sağlığı ve hastalıkları Noun, Medicine
tıp stajı
doktorluk yapmak Verb
doktorluk yapmak Verb
doktor luk yapmak Verb
koruyucu tıp
koruyucu hekimlik Noun, Medicine
önleyici tıp Noun, Medicine
aile hekimliği Noun, Employment
beden sayrılıklarını ruhsal yöntemlerle tedavi, ruhbilimin beden sayrılıklarına uygulanması.
tıp okumak Verb
üreme tıbbı Noun, Employment
tıp fakültesi Noun, Medicine
toplumsal tababet, toplumsal sağlık hizmeti. Noun
uzay tababeti, uzaya gönderilenlerin sağlık konuları ile uğraşan tıp dalı.
ilaç almak Verb
veterinerlik
sağlık topu, sporda kullanılan meşin kaplı büyük ve ağır top.
ilaç dolabı Noun, Medicine
ilâç/ecza dolabı.
ecza dolabı Noun, Occupational Safety
antika ilaç dolabı Noun, Medicine
damlalık.
beşeri ilaçlar Noun
(a) tedavi evi/kulübesi, K. Amerika kızılderililerinin tedavi maksadıyla âyin/sihir yaptıkları yer, (b)
K. Amerika
Algonquin kızılderilileri arasında en önemli dinî toplum.
(a) (Amerika kızılderililerinde) büyücü hekim, doğaüstü kuvvete sahip olduğuna inanılan adam, (b) (1900'den
önce) hazır/müstahzar ilâç satıcısı.
tıp gösterisi: hazır ilâçları veye kocakarı ilâçlarını halka tanıtıp satmak için yapılan eğlentili toplantı.
ilaçlamak Verb
kanıta dayalı tıp (KDT) Noun, Medicine
tıbbiyeyi bırakıp hukuk fakültesine geçmek Verb
Adli Tıp Kurumu Proper Name, Organizations