Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
murmur
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
mırıltı, mırıldanma.
şırıltı, uğultu, çağıltı. the murmur of a stream/of little waves.
homurtu, homurdanma, şikâyet.
He obeyed me without a murmur.
heart murmur
ile ayni anlama gelir. üfürüm, hırıltı: kapakçıkların deforme olmasından ilerigelen
ve stetoskopla dinleyince duyulan kalp atışı sesi.
mırıldanmak, söylenmek, yavaş sesle söylemek.
He murmured his thanks. a child murmuring in her sleep.
homurdanmak, şikâyet etmek.
The people murmuring against the government.
şırıldamak, çağ(ıl)damak, uğuldamak.
“As we played in the stableyard, we used to to hear the sad murmuring
of the stream, unseen beneath the silver willows.” (Ömer Seyfettin-Kaşağı).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
heart murmur
murmur
(4).
heart murmur
murmur
ile ayni anlama gelir. üfürüm, hırıltı: kapakçıkların deforme olmasından ilerigelen ve
stetoskopla dinleyince duyulan kalp atışı sesi.
heart murmur
üfürüm
Noun, Medicine
heart murmur
kalpte üfürüm
Noun, Medicine
heart murmur
kalp üfürümü
Noun, Medicine
pay higher taxes without a murmur
daha yüksek vergi ödemek
Verb
murmur against new taxes
yeni vergiler karşısında homurdanmak
Verb
murmur complainingly
mırıldanmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.