offering

English-Turkish Translation

  1. Noun, Commerce piyasaya çıkma
  2. Noun, Commerce piyasaya çıkarma
  3. Noun, Commerce lansman
  4. Noun, Commerce satışa sunma
  5. Noun, Commerce satışa sunulma
  6. Noun sunu, sunuş, takdim, teklif.
  7. Noun kurban, zekât, kiliseye bağışlanan para/yardım.
  8. Noun hediye, bağış.
  9. Noun satışa arzedilen şey, piyasaya çıkarılan mal vb.
    Latest offerings of leading novelists: İlerigelen
    romancıların satışa çıkan son eserleri.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

burnt offering
sunakta (mabedin kutsal yerinde) yakılan adak.
initial public offering
halka arz
initial public offering
ilk halka arz Noun, Banking
peace offering
barış teklifi, barışı sağlamak için yapılan ve çok defa fedakârlık gerektiren girişim. Noun
private offering
özel arz
private offering
yatırım kuruluşlarına arz
public offering
ihraç edilmiş menkul kıymetlerin halka satılması
public offering
halka arz
religious offering
adak Noun, Religion-Faith
secondary offering
ikincil sunuş (büyük çapta bir şirket hissedarının büyük miktarda hisse senedi satışı
secondary offering
ikincil sunuş
syndicate offering
konsorsiyum teklifi
trade offering
ticari teklif
offering an excuse
itizar
offering book
(borsa simsarı) teklif defteri
offering circular
(US) borsada kote edilmemiş hisse senetleri teklifleriyle ilgili bilgilerin yer aldığı belge
offering date
satış teklif vadesi Noun
offering of bribes
rüşvet teklifi
offering price
teklif fiyatı
offering sheet
(US) menkul kıymetler ihracının satışı için bankanın teklif listesi
offering sheet
menkul kıymetler ihracının satışı için bankanın teklif listesi
(stock exchange broker) offering book
teklif defteri
letter offering a loan
kredi teklifi
minimum offering period
asgari teklif verme süresi
minimum offering period
İngiltere'de bu süre genellikle 14 gündür
minimum offering period
hisse senedi satın alınması için halka açık tutulan asgari teklif verme süresi
tardy in offering help
yardımda geç kalan
English-Turkish phrases from Zargan's own database