Hamam, sauna, solaryum salonu, masaj salonu ve benzeri yerlerin faaliyetleri (NACE kodu: 96.04)
Noun, Trades-Professions
beden ve ruh sağlığı
Noun, Medicine
maddi ve manevi zulüm
Noun, Politics-Intl. Relations
doğal insanbilim/antropoloji: insanın beden yapısındaki evrimsel değişmeleri ve yeryüzündeki ırkları
fiziksel ölçüler ve görünüş bakımından inceleyen antropoloji bölümü
fiziksel antropoloji
Noun, Anthropology
maddi kıymetler bütünüyle rehinli aktifler
Noun
fiziksel kimya
Noun, Physics
üretim ve tüketimin dolaysız vergi ile denetimi
fiziksel bağımlılık
Noun, Pharmacology
fiziksel özellikleri
Noun
fiziksel gelişim
Noun, Medicine
fiziksel dağıtım (ürünleri tüketicilere ulaşması için yapılan pazarlama çalışmaları
Noun
beden eğitimi
Noun, Education-Training
beden eğitimi ve spor
Noun, Education-Training
Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Noun, Education-Training
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü
Noun, Education-Training
sağlık muayenesi, sıhhî muayene.
jimnastik hareketleri
Noun
şahsa karşı kullanılan şiddet
arazi teşekkülü jeolojisi
(makine) teknik kullanım ömrü
(US) çevre ve inşaat planı
üzerinde veya yedinde bulundurma
doğal bilim, tabiî ilim: fizik, kimya, astronomi gibi cansız maddelerin özelliklerini ve bunlarla ilgili
doğal yasaları inceleyen bilim.
fiziksel stok (satış ya da değiştirme fiyatı ile yapılan , belirli bir zamanda eldeki stok malın sayımı
fizik tedavi uzmanı
Noun, Medicine
fizyoterapist
Noun, Medicine
fizik tedavi
Noun, Medicine
fizyoterapi
Noun, Medicine
fizik tedavi asistanı
Noun, Employment
fizik tedavi merkezi
Noun, Medicine
yenileme giderlerinin değerlendirilmesi
biriyle fiziksel olarak yakınlaşmak
Verb, Sexuality
biriyle cinsel olarak yakınlaşmak
Verb, Sexuality
biriyle sevişmek
Verb, Sexuality
birine el kaldırmak
Verb, Criminal Law
birine vurmak
Verb, Criminal Law
birini tartaklamak
Verb, Criminal Law
birini dövmek
Verb, Criminal Law
birine fiziksel şiddet uygulamak
Verb, Criminal Law
beden tamlığı, vücut tamlığı
biriyle fiziksel olarak yakınlaşmak
Verb, Sexuality
biriyle cinsel olarak yakınlaşmak
Verb, Sexuality
biriyle sevişmek
Verb, Sexuality
birine el kaldırmak
Verb, Criminal Law
birine vurmak
Verb, Criminal Law
birini tartaklamak
Verb, Criminal Law
birini dövmek
Verb, Criminal Law
birine fiziksel şiddet uygulamak
Verb, Criminal Law
zor altında hareket etmek ; icbar vasıtası ; manevi zorlama ; fiziki zorlama ; birini zor altına sokmak
; birinin huzurunda sıkılmak ; çekingenlikle k
hareket yeteneğinin tamamıyla yitirilmesi
Nükleer Maddelerin Fiziki Korunması Sözleşmesi
Proper Name, Law
Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Noun, Education-Training
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü
Noun, Education-Training
Mayın Temizleme SFGS Tedarik Şubesi
Noun, Organizations
Birleşmiş Milletler Nükleer Maddelerin Fiziksel Korunmasına Dair Sözleşme
Noun, International Law