(... için) elinden gelen herşeyi yapmak
Fiil
(... için) yapabileceği herşeyi yapmak
Fiil
(... için) ne gerekiyorsa yapmak
Fiil
Herşey yolunda.
Cümle, Deyim
Herhangi bir sorun yok.
Cümle, Deyim
İyilik sağlık.
Cümle, Deyim
Herşey yolunda.
Cümle, Deyim
Herhangi bir sorun yok.
Cümle, Deyim
İyilik sağlık.
Cümle, Deyim
her şeyi kendi eliyle yazmak
Fiil
vesaire, buna benzer şeyler.
her şeyde mükemmel olmak
Fiil
her şeyde bir kötü niyet aramak
Fiil
her şeyde kötü niyet aramak
Fiil
her türlü tedbiri almak
Fiil
her şeyi kaybetme riski ile karşılaşmak
Fiil
her şeyini kaybetme riski ile karşılaşmak
Fiil
herşeyin zamanı zemini var
lüzumundan/haddinden fazla, pek çok.
He's only staying 3 days, but he arrived here with everything but the kitchen sink (=lots of bags, cases etc.): Yalnız 3 gün kalacak, fakat bir sürü lüzumsuz eşya getirmiş.
akla gelebilecek herşey
İsim, Deyim
aklına ne gelirse
İsim, Deyim
gerekli gereksiz herşey
İsim, Deyim
eline ne geçerse
İsim, Deyim
her şey tasarlandığı gibi oldu
biri için her şey olmak
Fiil
tam başarı sağlamak, büyük zafere/başarıya ulaşmak, her mukavemeti kırmak, bütün rakipleri yenmek.
bir işte yüzde yüz başarı kaydetmek
Fiil
bir sözünü iki etmemek
Fiil
her şeyi kararında bırakmak
Fiil
...mek için elinden gelen herşeyi yapmak
Fiil
her şey yerli yerinde ve düzenli olmak
Fiil
her şey yerli yerinde olmak
Fiil
herşey yolunda giderse
Zarf
bir aksilik çıkmazsa
Zarf
herşey yolunda giderse
Zarf
bir aksilik çıkmazsa
Zarf
her şeyi önceden tasarlamak
Fiil
her şeyi yeniden soru konusu yapmak
Fiil
varıni yoğunu sarfetmek
Fiil
her şey nazarı itibara alındığında
her husus gözönüne alındığı takdirde.
her şeyin altını üstüne çevirmek
Fiil
her şeyi şakaya vurmak
Fiil
her şeyi altüst etmek
Fiil
her şeyi altüst etmek
Fiil