1. Zarf … yerde, yerine, tercihan, karşılık olarak, buna mukabil.
    He never studies, instead, he plays tennis DEVAMINI OKU
    all day: Ders çalışacak yerde bütün gün tenis oynar.
    You cannot go, let me go instead: Sen gidemezsin, yerine ben gideyim. GİZLE
… yerine/yerde. -den ziyade.
instead of making a profit we made a loss: Kazanacak yerde kaybettik. DEVAMINI OKU

instead of sitting there, do some work: Orada oturacağına biraz iş gör!
Use vegetable oil instead of butter in cooking: Yemeklerde tereyağı yerine bitkisel yağ kullanın. GİZLE
... yerine
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun