Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. dolaşım, gidiş-geliş, seyrüsefer, trafik.
  2. belirli bir yolda hareket halinde olan taşıtlar.
  3. taşımacılık, nakliyat.
    ships of traffic: nakliyat gemileri.
  4. ticaret, alışveriş.
  5. taşınan yolcu adedi.
  6. belirli bir zamanda taşınan yük miktarı veya telefon hattından geçen konuşma sayısı.
  7. iş, muamele.
  8. yasa dışı/kaçak satış, gizli/el altından alışveriş.
    drug traffic: uyuşturucu madde alışverişi.
  9. yolculuk/nakliyat yapmak.
  10. ticaret/alışveriş yapmak, ticarî muamelelere girişmek.
  11. yasa dışı/gizli alışveriş yapmak, gizlice almak/satmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

Convention on the Law Applicable to Traffic Accidents
Trafik Kazalarına Uygulanacak Hukuka Dair Sözleşme İsim, Uluslararası Hukuk
weave one's way through the traffic
trafikte yol bulup ilerlemek Fiil
aerial traffic
hava trafiği
air traffic
hava trafiği
arm traffic
silah kaçakçılığı
arms traffic
silah kaçakçılığı
arterial traffic
anayol trafiği
big-city traffic
büyük şehir trafiği
block traffic
trafiği tıkamak Fiil
bypass traffic
trafiği başka yola vermek Fiil
carrying traffic
marşandiz trafiği
channel traffic
trafiği kanalize etmek Fiil
channelize traffic
trafiği kanalize etmek Fiil
channelize traffic
trafiği yönetmek Fiil
city traffic
şehir trafiği
coastal traffic
kıyı trafiği
collective traffic
kolektif trafik
commuter traffic
(US) banliyö trafiği
competitive traffic
rekabet trafiği
congest traffic
trafiği sıkıştırmak Fiil
congested traffic
sıkışık trafik
consumer traffic
tüketici trafiği
container traffic
konteyner trafiği (konteynerler kullanılarak malların taşınması
container traffic
konteyner trafiği
cross traffic
karşı trafik
customer traffic
belirli bir zaman süresi içinde gerçekleştirilen satış sayısı
delay traffic
trafiği aksatmak Fiil
direct traffic
trafiği düzenlemek Fiil
disentangle traffic
trafik sıkışıklığını açmak Fiil
disentangle traffic
trafiği açmak Fiil
disturb traffic
trafiğin akışını bozmak Fiil
disturb traffic
trafiği karıştırmak Fiil
divert traffic
(Br) trafik yönünü değiştirmek Fiil
diverted traffic
yönü değiştirilen trafik
dodge traffic
trafiğe takılmadan kurtulmak Fiil
dodge traffic
trafikten kaçmak Fiil
emigrant traffic
göçmen trafiği
fast-moving traffic
hızlı yürüyen trafik
freight traffic
(US) yük trafiği
frontier traffic
sınır trafiği
goods traffic
(Br) yük trafiği
handle traffic
trafiği idare etmek Fiil
heavy traffic
sıkışık trafik
highway traffic
karayoluları trafiği
holiday traffic
tatil trafiği
home traffic
dahili trafik
illegal traffic
kaçakçılık
illegal traffic
karaborsacılık
inconvenience traffic
trafiği engellemek Fiil
inland traffic
dahili trafik
inland traffic
memleket içi trafik
intercept traffic
trafiği kesmek Fiil
intercity traffic
şehirlerarası trafik
intercity traffic
(US) şehirlerarası trafik
interurban traffic
şehirlerarası trafik
interzonal traffic
mıntıkalararası trafik
left- traffic
kural olarak soldan giden trafik
less-than-carload traffic
(US) parça yük trafiği
letter traffic
mektup trafiği
letter traffic
mektup bu trafiği
local traffic
yerel trafik
local traffic
(telefon) şehiriçi konuşmalar
long-distance traffic
uzun mesafe trafiği
luggage traffic
yük trafiği
merchandise traffic
yük trafiği
motorway traffic
(Br) otoyol trafiği
narcotics traffic
uyuşturucu trafiği
ocean traffic
açık deniz trafiği
ocean traffic
okyanus trafiği
office-hour traffic
çalışma saati trafiği
oncoming traffic
karşı trafik
one-way traffic
tek yönlü trafik
page traffic
bir yayımda belirli bir sayfayı okuyanların o yayımın tümünü okuyanların sayısına oranı
page traffic
sayfa trafiği
parcel traffic
paket posta trafiği
passenger traffic
yolcu trafiği
pedestrian traffic
yaya trafiği
pool traffic
ortak trafik politikası uygulamak Fiil
rail traffic
tren trafiği
railway traffic
tren trafiği
regulate traffic
trafiği düzenlemek Fiil
retail traffic
perakende mal trafiği
right-hand traffic
sağ yönlü trafik
road traffic
yol trafiği
rush-hour traffic
sabah trafiği İsim, Ulaşım
rush-hour traffic
akşam trafiği İsim, Ulaşım
sea traffic
deniz trafiği
ship traffic
gemi trafiği
shipment traffic
sevkıyat trafiği
shipping traffic
sevkıyat trafiği
slave traffic
esir ticareti
store traffic
mağaza trafiği
store traffic
mağaza trafiği (bir perakende mağazasına gelen ya da içinden geçen insanların sayısı
street traffic
sokak trafiği
suburban traffic
banliyö trafiği
surface traffic
kara ve iç sular trafiği
suspend traffic
trafiği durdurmak Fiil
telecommunication traffic
telekomünikasyon trafiği
through traffic
trafik akışı
toll traffic
(telefon , Br) yakın mesafe konuşma trafiği
toll traffic
banliyö trafiği
tourist traffic
turist trafiği
town traffic
şehir trafiği
transhipment traffic
aktarma trafiği
transit traffic
transit trafiği
transshipping traffic
aktarma trafiği
trunk traffic
(telefon) şehirlerarası konuşma trafiği
trunk traffic
şehirlerarası konuşma trafiği İletişim
trunk traffic
uzak yol trafiği
unjam traffic
trafik sıkışıklığını açmak Fiil
vehicular traffic
taşıt trafiği
vehicular traffic
taşıt araçları trafiği
waterborne traffic
su yolu trafiği
waterborne traffic
deniz trafiği
way traffic
(US) banliyö trafiği
weekday traffic
işgünü trafiği
white-slave traffic
beyaz kadın ticareti
white-slave traffic
beyaz kadın ticareti trafiği
traffic arteries
trafik arterleri İsim
traffic artery
trafik arterleri İsim
traffic beacon
(Br) trafik lambası İsim
traffic block
trafik tıkanılığı
traffic block
trafik tıkanıklığı
traffic builder
trafik yapıcı (müşteri trafiğini bir mağazaya , sergiye ya da başka bir yere çekmeyi amaçlayan bir ürün kampanyası ya da çalışma
traffic case
trafik davası İsim
traffic census
trafik sayımı
traffic control
trafik kontrolü
traffic corridor
trafik yolu
traffic count
trafik sayımı (belirli bir zamanda belirli bir noktadan geçen insan sayısı
traffic density
trafik yoğunluğu
traffic difficulties
trafik güçlükleri İsim
traffic directions
trafik talimatı
traffic director
trafik bürosu müdürü
traffic discipline
trafik disiplini
traffic diversion
trafiğin yönünün değiştirilmesi
traffic diversion
(Br) trafiğin yolunu değiştirme
traffic diversion
trafik yolunu değiştirme
traffic education
trafik eğitimi
traffic engineer
(US) trafik mühendisi
traffic explosion
trafik patlaması
traffic facilities
(US) trafik tesisleri İsim
traffic fine
trafik para cezası
traffic flow
trafik akışı
traffic hazard
trafik tehlikesi
traffic holdup
trafik tıkanıklığı
traffic improvement
trafiği iyileştiren
traffic increase
trafik artışı
traffic indicator
trafik yön göstergesi
traffic insurance
trafik sigortası İsim
traffic junction
trafik kavşağı
traffic lane
trafik şeridi
traffic law
trafik kanunu
traffic lights
trafik ışıkları İsim
traffic management
trafik yönetimi
traffic offence
trafik suçu
traffic offender
trafik suçlusu
traffic officer
trafik memuru
traffic ordinance
trafik emri
traffic patrol
trafik devriyesi
traffic planning
trafik planlama
traffic policeman
trafik polis memuru
traffic policeman
trafikçi
traffic policeman
trafik polisi
traffic policy
trafik politikası İsim
traffic post
trafik levhası İsim
traffic problem
trafik sorunu
traffic receipts
trafik gelirleri İsim
traffic regulator
trafik polisi
traffic road
trafik yolu
traffic route
trafik yolu
traffic rules
(US) trafik kuralları İsim
traffic safety
trafik güvenliği
traffic seizure
trafiğin büyük çapta artması
traffic service
trafik servisi
traffic shift
trafiği kaldırma
traffic sign
trafik işareti
traffic snarl
(US) trafik karmaşası İsim
traffic snarl
trafik karmaşası İsim
traffic statistics
trafik istatistiği
traffic stop
trafik dur işareti
traffic taker
trafik istatistikçisi
traffic tangel
trafik sıkışıklığı
traffic ticket
trafik cezası İsim, Karayolu Taşımacılığı
traffic ticket
(US) trafik cezası
traffic tie-up
(US) trafik sıkışıklığı
traffic toll
trafik kazası istatistiği
traffic tower
trafik kulesi
traffic treaty
trafik anlaşması
traffic violation
trafik kurallarını ihlal etme
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.