görülmemiş fiyat indirimi
ajans indirimi
Noun, Advertising
mezun indirimi
Noun, Education-Training
tahvilin ömrü içinde dengelemek için şirketin kâr ve zarar hesabına işlenen nakit olmayan masraflar
kırdırılarak satılan tahvillerden elde edilen para ile vadelerinde ödenecek başabaş değeri arasındaki farkı
(US) önceden ödeme indirimi
banka iskontosuna karşılık kullanılır
banka iskontosu: bankanın borç verdiği paradan peşin olarak aldığı faiz.
tahvilin itibari değeriyle satış değeri arasındaki fark
fiyat indiriminin ısmarlanan sandık miktarına göre değişiklik gösterdiği indirim
fiyat indiriminin sandık miktarına göre değişiklik gösterdiği indirim
peşin ödeme iskontosu/tenzilatı.
Noun
liste fiyatı iskontosu
Noun
ticari iskonto (toptancı ve perakendeci gibi aracılara tanınan iskonto
bileşik faiz uygulanarak belirli bir süre sonunda belirli bir tutara ulaşan bir rakamın bugünkü değere indirgenmesi
bileşik faiz iskontosu
Noun
borç iskontosu (bankadan alınan para ile borçlanılan ve faiz ilavesiyle olu
bankadan alınan para ile borçlanılan ve faiz ilavesiyle oluşan miktar arasındaki fark
iskontoyu mahsup etmek
Verb
iskonto yu mahsup etmek
Verb
(kitapçılık) ek depo indirimi
memur için uygulanan iskonto
işçi için uygulana iskonto
işçi için uygulanan indirim
işçi için uygulanan iskonto
memur için uygulanan iskonto
memur için uygulanan indirim
grup sigortası prim iskontosu
Noun
işlevsel indirim
Noun, Competition Law
bir yıl süreyle radyo ya da televizyona reklam veren reklamcıya uygulanan iskonto
sadakat indirimi
Noun, Competition Law
bir maldan büyük miktarda alındığında yapılan iskonto
daha önce hiç tazminat talebinde bulunmayan sürücüye yapılan prim indirimi
hasarsızlık indirimi
Noun
senetleri iskonto ettirmek
Verb
(US) devamlı müşteri indirimi
kırdırmak üzere sunmak
Verb
miktar iskontosu (büyük siparişlere uygulanan iskonto
miktar indirimi
Noun, Competition Law
kardeş indirimi
Noun, Education-Training
tek ürün indirimi
Noun, Competition Law
belirli bir oran üstünde ilan verenlere gazete veya dergi idaresince yapılan indirim
belli bir dönem için faizi ifade eden tutar
henüz hak edilmediği halde elde edilmiş iskonto
hacim indirimi
Noun, Advertising
iskonto işleriyle uğraşan banka
iskonto kredisi (senedin ödenmesi durumunda sorumlu olması kaydıyla , bankanın senet iskontosu yolu ile
müşterisine senet bedelinin belli bir oranı ka
iskonto günleri (bankanın senet kırdığı hafta günleri
Noun
(US) iskonto masrafları
Noun
(US) iskonto portfolyosu
Noun
iskonto evi (Londra sermaye piyasasında senet iskontosu ve başka menkul değerlerin alım satımıyla uğraşan finansal kuruluş
iskonto ile para veren kuruluş
iskonto limiti (iskonto edilecek senetlere merkez bankasınca konulan sınır
(Br .) iskonto piyasası (iskonto edilen senetlerin alınıp satıldığı piyasa
banka ve kredi veren diğer kuruluşlardan kısa vadeli ve vadesiz borç alan ve bu parayla hazine ve diğer
kuruluşlara ait poliçe ve senetleri kıran
az sayıda ticari kredi firması ve senet simsarından oluşan kısmı
haberlerde iskonto yapmak
Verb
iskonto politikası (iskonto oranlarında değişiklik yapılarak faiz oranları ve kredi hacminin düzenlenmesi
ve ekonomiye yön verilmesi
iskonto oranı
Noun, Economics
alınan ödemeler ve faiz gibi bütün muamelelerin kaydedildiği giriş kaydı defteri
bir bankanın verilen krediler
ucuzluk mağazası, ucuz/tenzilatlı mal satan mağaza/dükkân.
iskonto oranları tablosu
Noun
çok faiz ödeyen sabit faiz oranlı menkul kıymet
riske ayarlı iskonto oranı
riske ayarlı iskonto oranı