each

  1. her.
    each person: herkes, her şahıs.
    each student: her öğrenci.
    each day: her gün.

    each of us: her birimiz.
  2. herbir(i), herkes.
    We each earn $10 = We earn $10 each: Herbirimiz 10 dolar kazanırız.
    each
    went his way: Herkes kendi yoluna gitti.
    each one of us: herbirimiz.
    each of one you: herbiriniz.
    each one of them: onların herbiri.
  3. herbiri, beheri, -başına.
    Three groups of ten men each: Onar kişilik üç grup.
    The tickets are
    $5 each: Biletler 5 dolardır (biletlerin herbiri 5 dolardır.

    NOT

    : EACH ve
    EVERY eş anlamlı sıfatlardır.
    EACH, adıl olarak hullanıldığı zaman tümcenin fiili tekil olmalıdır:
    Each of the houses is painted a different color. Each of the boys has his own job.
kirayı her üç aylık dönem sonunda ödemek Verb
her ay maaşının yarısını tasarruf etmek Verb
her ay maaşının onda birini bir kenara koymak Verb
yarımşar
sekizer
seksener
ellişer
beşer
beher
kırkar
dörder
kaçar
dokuzar
birer
yedişer
onar
otuzar
beher
ikişer
her birimiz
satır satır
her birimiz
her biri
beheri
her birimiz
birbiri(ni), bir ötekini, yekdiğerini.
They love each other: Birbirlerini seviyorlar.
They
kissed each other: Öpüştüler (birbirlerini öptüler).
They are separated from each other: Birbirlerinden ayrıldılar.
tanesi bir dolara
her izleyen yıl
her sefer Adverb
her seferinde Adverb
her defasında Adverb
her defa Adverb
Herkesin zevki kendine., Zevkler ve renkler tartışılmaz. Sentence, Idioms
Herkesin zevki kendine., Zevkler ve renkler tartışılmaz. Sentence, Idioms
üçlü bahis: yarışta bahse girilen at veya köpek 1, 2 veya 3'üncü geldiğinde kazanılan bir bahis.
I
put $10 each way on Red Rum, so I won some money though he came second.
Adverb
antant kalmak Verb
yardımlaşmak Verb
her bir zararın belli bir miktarını üstlenmek Verb
boğuşmak Verb
gırtlaklaşmak Verb
hoşlaşmak Verb
her yıl yüzlerce dolar cepten eklemek Verb
her bir atışta on ikiye daha yaklaşmak Verb
senlibenli olmak Verb
yenişememek Verb
yağlı yağlı ballı olmak Verb
yabancılaşmak Verb
kırışmak Verb
birbirini iptal etmek Verb
rastlaşmak Verb
birbirine karşılıklı tazminat vermek Verb
birbirini itfa etmek Verb
tanışık çıkmak Verb
sarılışmak Verb
kucaklaşmak Verb
becayiş etmek Verb
karşı karşıya
saç saça baş başa gelmek Verb
yeni bir kitabı kapışmak Verb
vuruşmak Verb
boğazlaşmak Verb
her satıştan komisyon almak Verb
küsüşmek Verb
selamlaşmak Verb
sırt sırta vermek Verb
her belirli vaka için
bir paragrafın birinci satırını içerlek yazmak Verb
etkileşmek Verb
sürtüşmek Verb
birbirini itip kakmak Verb
kırışmak Verb
koklaşmak Verb
gülüşmek Verb
sevişmek Verb
karşılaşmak Verb
karşı karşıya
yolda sık sık karşılaşmak Verb
her yıl yüzlerce dolar cepten eklemek Verb
didişmek Verb
her bir mirasçıya düşen kısım
her bir mirasçıya düşen pay
her bir kalemi ayrı ayrı hesaba geçirmek Verb
Birim Fiyatı: Noun, Commerce
sözleşmek Verb
kakışmak Verb
her bir malın üzerine bir fiyat koymak Verb
her malın üzerine bir fiyat koymak Verb
kavgalaşmak Verb
birbiriyle çekişmek Verb
yarışmak Verb
birbiriyle reaksiyona girmek Verb
her ay eve para havale etmek Verb
benzeşmek Verb
sürtüşmek Verb
(gemi) çarpışmak Verb
(gemiler) çarpışmak Verb
vedalaşmak Verb
görüşmek Verb
her ay mal göndermek Verb
fesat çıkarmak Verb
gümbürtüyle çarpışmak Verb
koklaşmak Verb
karşılaşmak Verb
sırt sırta vermek Verb
sövüşmek Verb
birbiriyle hemen kaynaşmak Verb
konuşmak Verb
takışmak Verb
paslaşmak (argo) Verb
(devletler) ortak sorunları olmak Verb
(olaylar) birbirini izlemek Verb
birbirine girmek Verb
anlaşmak Verb
anlaşmak, birbirini anlamak.
her bir nesneye değer biçmek Verb
görüşmek Verb
her geçen gün Adverb
yazışmak Verb