elinde

Turkish-English Translation

  1. in
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

kaderin elinde
in the lap of the gods
kendi elinde
in one's own hand
elinde az hisse bulundurma
small holding
elinde bir ifadeyi destekleyici kanıt olmak
to have evidence for a statement Verb
elinde bir işi olmak
to have something in hand Verb
elinde boş bir ev olmak
to have an empty house on one's hands Verb
elinde bulundurmak
to hold Verb
elinde bulundurmak
to dispose of Verb
elinde bulundurmak
to retain Verb
elinde bulundurmak
to own Verb
elinde büyük miktar satılması olanaksız mal olmak
to have a lot of unsalable stock Verb
elinde çok işi olmak
to have much work on hand Verb
elinde hazır para bulunmak
to stand for ready money Verb
elinde hazır para olması
flush of money
elinde hisse bulundurmak
to hold stocks Verb
elinde hisse senedi olmak
to hold stocks Verb
elinde hisse senedi olmak
(US) to hold stocks Verb
elinde ifa edilmekte olan devlet akdi bulunmak
to hold-contracts Verb
elinde ifa edilmekte olan devlet akdi bulunmak
to hold government contracts Verb
elinde koz olmak
to have a trump up one's sleeve Verb
elinde kukla olmak
to put the puppet strings Verb
elinde patlamak
to blow up in someone's face Verb
elinde taşınan yük olmamak
to light- handed Verb
elinde tebliğ edilecek bir icra kararı olmak
to have a writ of execution for service Verb
elinde teminat olarak hisse senedi tutmak
to hold stocks as security Verb
elinde teminat olarak hisse senedi tutmak
(US) to hold stock as security Verb
elinde tutmak
to hold Verb
elinde tutmak
to handle Verb
elinde tutmak
to retain Verb
elinde tutmak
to govern Verb
elinde tutmak
to withhold Verb
elinde tutmak
to have Verb
elinde yazılı metin olmadan konuşmak
to speak offhand Verb
(affetme yetkisi) valinin elinde bulunma
vested in the governor
(bir gücü , etkiyi , vb) elinde tutmak
to wield Verb
(para) birinin elinde eriyip gitmek
to melt in sb's hands Verb
(yetki) halkın elinde olmak
to reside in the people Verb
...'in elinde olmak
to be in the possession of ... Verb, Law
...'in kaderini elinde tutmak
to hold key for ... Verb
asilerin elinde olmak
to be in secessionist hands Verb
azınlığı elinde tutan
minority holder
başka birinin elinde alet olmak
to be a mere instrument in the hands of another Verb
bilmecenin anahtarı elinde olmak
to have the key of the riddle Verb
bir belgeyi elinde tutmak
to withhold a document Verb
bir hakkı elinde tutmak
to retain a right Verb
bir kimsenin elinde bulunmayan
in acuse
bir kişinin elinde tuttuğu senet ve tahviller
holding
bir mülkü zilyet sıfatıyla elinde bulundurmak
to hold in demesne Verb
bir rekoru elinde tutan kimse
record holder
bir şeyi elinde bulundurmaya devam etmek
to keep on Verb
bir şubenin kontrolunu elinde tutmak
to have control of a department Verb
bir suçlunun elinde oyuncaktan ibaret olmak
to be a mere tool in the hand of a criminal Verb
birinin elinde harcanmak
to be wasted on someone Verb
birinin elinde heba olmak
to be wasted on someone Verb
birinin elinde olmak
to lie with sb Verb
birinin elinde olmak
to lie on sb's hands Verb
birinin elinde ziyan olmak
to be wasted on someone Verb
birinin menkul değerlerini elinde bulunduran
holder of sb's securities
bulmacanın anahtarı elinde olmak
to hold the key to the puzzle Verb
bütün kozlar elinde olmak
to hold all the aces Verb
bütün kozlar elinde olmak
to hold all the cards Verb
bütün kozlar elinde olmak
to hold all aces Verb
bütün kozlar elinde olmak
to hold all cards Verb
bütün kozları elinde bulundurmak
to hold all cards Verb
bütün kozları elinde bulundurmak
to hold all the aces Verb
bütün kozları elinde bulundurmak
to hold all the cards Verb
bütün kozları elinde bulundurmak
to hold all aces Verb
bütün piyasayı elinde tutmak
to blanket the entire market Verb
çoğu değeri elinde tutanlar
middle america
dizginler elinde olmak
to be in the saddle Verb
ekonominin dizginlerini elinde bulundurmak
to have a grip on the economy Verb
fiyatlar yükselecek diye elinde hisse senedi tutmak
(US) to hold stock for a rise Verb
fiyatları yükselecek diye elinde hisse senedi tutmak
to hold stocks for a rise Verb
halkın elinde olmak
to be vested in the people Verb
halkın elinde olmak
(soverignty) to reside in the people Verb
hisse senetlerinin çoğunluğunu elinde bulunduran hissedar
controlling stockholder
hisseleri çok az sayıda kişinin elinde bulunan şirket
closely-held corporation Noun
hisseleri çok az sayıda kişinin elinde bulunan şirket
closed corporation Noun
hisseleri çok az sayıda kişinin elinde bulunan şirket
close corporation Noun
hisselerin azını elinde bulunduran hissedar
minority holder
hisselerin çoğunluğunu elinde bulunduran büyük ortak
majority shareholder
hisselerin kontrolunu elinde bulundurmak
to own control of shares Verb
hisselerin kontrolünü elinde bulundurmak
to own control of shares Verb
hükümetin elinde bulunan altın ve para rezervleri
official reserves Noun
idareyi elinde tutmak
to take over Verb
iktidarın bir şahıs veya küçük bir grup elinde toplanması
concentration of power
işçinin elinde olmak
to be employee employe owned Verb
işçinin elinde olmak
to be employee owned Verb
kanunen elinde bulunduran kişi
legal owner
kese elinde olmak
to command the purse strings Verb
Kongrede çoğunluğu elinde tutmak
to command a majority in the senate Verb
kontrolü elinde bulunduran hissedar
controlling a
kontrolü elinde olmak
to wield control Verb
köpeğinin yuları elinde olmak
to keep one's dog on the lead Verb
kozlarını elinde tutmak
to keep one's trumps in hand Verb
malları elinde tutmak hakkı
salvor's lien
mülkiyeti elinde bulundurma
retention of title
mülkiyeti elinde tutmak
to retain title Verb
neresinden tutsan elinde kalan
wrong on so many levels Noun, Idioms
'nın tekelini elinde tutumak
to hold a monopoly of Verb
opsiyonu elinde bulunduran kişi
optionee
oyların çoğunluğunu elinde bulundurmak
to control a majority of votes Verb
polis makamlarının elinde olmak
to be in the hands of police authorities Verb
rekoru elinde tutmak
to hold the record Verb
sermayenin çoğunluğunu elinde bulundurma
majority holding
tahvil sahibi (tahvili elinde bulunduran kişi
debenture holder
tefecilerin elinde olmak
to be in the hands of moneylenders Verb
tek başına hâkimiyeti elinde bulunduran
monocrat
tüm kozlar elinde olmak
to hold all cards Verb
tüm kozlar elinde olmak
to hold all the cards Verb
tüm kozlar elinde olmak
to hold all the aces Verb
tüm kozlar elinde olmak
to hold all aces Verb
tüm kozları elinde bulundurmak
to hold all cards Verb
tüm kozları elinde bulundurmak
to hold all aces Verb
tüm kozları elinde bulundurmak
to hold all the cards Verb
tüm kozları elinde bulundurmak
to hold all the aces Verb
US hisselerin çoğunluğunu elinde tutan hissedar
controlling shareholder (stockholder ,)
US hisselerin çoğunu elinde bulunduran hissedar
principal shareholder (stockholder ,)
yatırım için elinde menkul değer bulundurmayıp
to stag the market
yetkiyi elinde bulunduran
holder of power
yönetimi cemaatin elinde olan
congregational
yönetimin iş sahibinin elinde olması
entrepreneurial management
Turkish-English phrases from Zargan's own database