engineer

English-Turkish Translation

  1. Noun, Employment mühendis
  2. Noun, Maritime Traffic çarkçı
  3. mühendis.
    chief engineer: baş mühendis.
    civil engineer: inşaat mühendisi.
    consulting
    engineer: danışman/müşavir mühendis.
    electrical engineer: elektrik mühendisi.
    mechanical engineer: makine mühendisi.
    mining engineer: maden mühendisi.
    resident engineer: şantiye/saha mühendisi.
  4. lokomotif makinisti.
  5. Military istihkâm subayı.
  6. uzman, mütehassıs, usta, iyi idareci.
    a political engineer.
  7. planlamak, proje yapmak, inşa etmek, mühendisliğini yapmak.
    The mountain road is very well engineered.
  8. mahirane/sanatkârane ve gizlice düzenlemek, yönetmek, yürütmek.
    He had powerful enemies who engineered his ruin.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

genetic engineer
genetik mühendisi Noun, Genetics
genetic engineer
kalıtım mühendisi Noun, Genetics
genetic engineering
genetik mühendisliği Noun, Genetics
genetic engineering
kalıtım mühendisliği Noun, Genetics
set one's heart on becoming an engineer
mühendis olmayı kafasına koymak Verb
administrative engineer
idareci mühendis
agricultural engineer
tarım/ziraat mühendisi.
air engineer
uçak teknisyeni
air engineer
uçak makinisti
aircraft engineer
uçak teknisyeni
architectural engineer
mimar mühendis
assistant engineer
yardımcı makinist
assistant engineer
yardımcı teknisyen
bridge and road engineer
köprü ve yol mühendisi
budget engineer
bütçe mühendisi Noun
business engineer
(US) serbest çalışan iş danışmanı
business engineer
bağımsız çalışan iş danışmanı
business engineer
(US) bağımsız çalışan iş danışmanı
card board engineer
ambalaj mühendisi
certificated engineer
diplomalı mühendis
chemical engineer
kimya mühendisi Noun
chief engineer
bir işletmenin teknik direktörü
chief engineer
baş mühendis
chief engineer
başmühendis
chief engineer
(gemide) başmakinist
civil engineer
inşaat mühendisi. Noun
communication engineer
haberleşme mühendisi
communication engineer
ulaştırma mühendisi
computer engineer
bilgisayar mühendisi
construction engineer
inşaat mühendisi
constructional engineer
inşaat mühendisi
consultant engineer
danışman mühendis
consulting engineer
danışman mühendis
database engineer
veritabanı mühendisi Noun, Employment
demolition engineer
yıkma mühendisi
design engineer
desinatör
development engineer
geliştirme mühendisi
development engineer
geliştirme teknisyeni
efficiency engineer
verim artırma uzmanı.
electrical engineer
elektrik mühendisi
electric-lighting engineer
elektrik aydınlatma mühendisi
erecting engineer
inşaat mühendisi
experimental engineer
deney mühendisi Noun
first engineer
başmühendis
flight engineer
uçuş mühendisi, uçak mekanizmasının düzgün çalışmasından sorumlu kişi.
food engineer
gıda mühendisi Noun
gas engineer
gaz mühendisi Noun
geodetic engineer
arazi mühendisi Noun
geological engineer
jeoloji mühendisi
highway engineer
yol mühendisi
hydraulic engineer
su mühendisi Noun
illuminating engineer
aydınlatma mühendisi
industrial engineer
endüstri mühendisi
insurance engineer
yangın sigortası eksperi
lighting engineer
aydınlatma mühendisi
maintenance engineer
bakım teknisyeni
maintenance engineer
bakım mühendisi Noun
management engineer
birinci sınıf işletme yöneticisi
managing engineer
yönetici mühendis
manufacturing engineer
üretim mühendisi
marine engineer
gemi makinelerini işletme mühendisi
mechanical engineer
makine mühendisi.
mechanical engineering: makine mühendisliği.
mining engineer
maden mühendisi.
motor engineer
otomobil ustası Noun
naval engineer
gemi inşaat mühendisi
naval engineer
gemi mühendisi
operating engineer
işletme mühendisi
packaging engineer
(US) ambalaj mühendisi
patent engineer
patent uzmanı
product engineer
(US) ürün mühendisi
production engineer
üretim mühendisi
professional engineer
yüksek mühendis
project engineer
proje mühendisi Noun
radio engineer
radyo teknisyeni
railroad engineer
demiryolu teknisyeni
railway engineer
demiryolu teknisyeni
research engineer
araştırma mühendisi
resident engineer
şantiye mühendisi
resident engineer
saha mühendisi Noun
sales engineer
satış mühendisi
sales engineer
satış mühendisi (mühendislik ya da teknik bilgisi olan satış elemanı
salesman engineer
teknik satıcı
sanitary engineer
sağlık mühendisi.
sanitary engineering: sağlık mühendisliği: su temini, lâğım sularının temizlenmesi
vb. işlerile uğraşan inşaat mühendisliği dalı.
service engineer
bakım mühendisi
service engineer
televizyon teknisyeni
sound engineer
ses mühendisi Noun
superintendent engineer
üretim nezaretçisi
superintendent engineer
işletme mühendisi
system of engineer
s sistem mühendisi
telephone engineer
telefon mühendisi
television engineer
televizyon teknisyeni
television engineer
televizyon mühendisi
testing engineer
tecrübe mühendisi
testing engineer
deneme mühendisi
testing engineer
muayene mühendisi
time- study engineer
zaman rasyonalizasyon mühendisi
time-study engineer
zaman rasyonalizasyon mühendisi
topographic engineer
harita mühendisi Noun
traffic engineer
(US) trafik mühendisi
traffic engineer
trafik mühendisi
transport engineer
trafik mühendisi
wireless engineer
radyo mühendisi
engineer a bill through congress
(US) bir kanun tasarısını kongreden geçirmek Verb
engineer a bill through congress
bir önergeyi kongreden geçirmek Verb
engineer a party
yolculuk rehberliği yapmak Verb
engineer a plan
bir plan yapmak Verb
engineer a plot
bir suikast hazırlamak Verb
engineer a project
bir proje yapmak Verb
engineer a resolution
bir kanun önergesini kabul ettirmek Verb
engineer of bridges
köprü mühendisi Noun
engineer officer
istihkâm subayı
engineer salesman
teknik satış mümessili
engineer's chain
chain (7).
chief engineer in charge of production
üretimden sorumlu baş mühendis
chief engineer of a ship
geminin çarkçı başısı
English-Turkish phrases from Zargan's own database