delil niteliğinde
Adjective, Law
inancını birinin tanıklığına dayandırmak
Verb
kaçma ve delilleri karartma tehlikesi
Noun, Criminal Law
şer'i delil
Noun, Religion-Faith
delil olarak göstermek
Verb
kanıtları kabul etmek
Verb
birinci derecede ispat kabiliyetini haiz delil
olaya göre ileri sürülebilecek her türlü kanıt
bir hususun kanıtlanması için kanun veya sözleşme hükmü ile önceden saptanmış olmayıp
itiraz kabul etmeyecek kanıt
açık ve kesin ispatlayıcı delil
tanıklık yapmak zorunluğu
delilleri karartmak
Verb, Law
boşanma talebini destekleyecek delil
delil değerlendirmek
Verb
suçsuzluğu ispat eden delil
hukuki geçerliği olmayan tanıklık
sanığın suçluluğunu saptamaya yönelik delil
emare veya ipucu oluşturan deliller
belli bir hususun kanıtlanması için zorunlu olan kanıt
belgenin kendi içinde mevcut beyyine kuvveti
kanunen tayin ve tasrih olunan deliller
hukuk en geçerli kanıtlar
anlaşmazlığın esasını etkileyen ve ilgilendiren delil
maddi delil (bir davada nihai kararı etkileyen , anlaşmazlığın esasını etkileyen delil
bir davada son kararı etkileyen , anlaşmazlığın esasını ilgilendiren delil
bir davada son kararı etkileyen
ileri sürülen bir durum veya olayın mevcut olmadığı veya zuhur etmediği hususunda tanıklık
delillerin tespiti müzakerelerine girişmek için takrir vermek
Verb, Law
polisin temin ettiği deliller
şekil ve mahiyeti kanun hükmü ile tayin olunan kanıt
dolayısıyla veya istidlali delil
karine kuvvetindeki delil
tersi ispat edilmekçe iddiayı ispata yeterli ve geçerli olan delil
her koşul altında belli bir hususu en kesin olarak kanıtlayıcı kanıt
her türlü durumda belirli bir özelliği en kesin şekilde ispata yarayan delil
mahkemeye delil olarak sunulan maddi eşyalar
mukabil delil (karşı tarafın dayandığı bir karine ya da delili cerh etmek amacıyla ikame olunan delil
ihtilaflı hususu ispata yeter kuvvetteki delil
bir özelliği en iyi ve kesin olarak kanıtlamaya yarayan kanıtlara nazaran ikinci derecedeki kanıtlar
ikinci derecedeki kanıtlar
şahsi bilgi veya görgüye dayanmayıp
delili ortadan kaldırmak
Verb
tanık ifadesi dinlemek
Verb
delili değerlendirmek
Verb
harici delil (bir yazılı belgenin varlığını ve içeriğini kanıtlamaya yarayan bizzat o belge dışındaki bir kaynaktan sağlanan kanıt