tespih çekmek, dua etmek.
There was a few old man counting their beads in the hushed silence of the mosque: Caminin derin sessizliği içinde birkaç ihtiyar tespih çekip dua ediyordu.
parmak hesabı yapmak
Verb
çayı görmeden paçaları sıvamak/ayıyı vurmadan postunu satmak/sonu belirsiz bir şeye dayanarak plânlar yapmak.
dereyi görmeden paçaları sıvamak
Verb
birini en iyi dostları arasında saymak
Verb
kan sayımı: belirli hacimdeki kanda bulunan al ve akyuvarların sayısı.
Noun
(savaşta) düşman ölüleri sayısı.
sayabildiğim kadarıyla
Adverb
oyların sayılmasını istemek
Verb
beni her durduruşunda sayımı şaşırtıyorsun
parça sayımı (perakendeciye teslim edilen kutu ; koli , sandık , denk , vb'nin sayımı
polen sayısı: belirli bir yerde ve zamanda 1 yarda küp hava içinde bulunan çiçek tozu miktarı.
(boksta yere yuvarlanan oyuncu için) ona kadar sayma.
(boksta yere yuvarlanan oyuncu için) ona kadar sayma.
trafik sayımı (belirli bir zamanda belirli bir noktadan geçen insan sayısı
pek yardımı dokunmamak
Verb
birinin huzurunda para saymak
Verb
parayı birinin önünde saymak
Verb
yoklama yapmak, hazır bulunanları saymak.
sayal ad: sayılabilen ve çoğulu yapılabilen nesnelerin adı (
apple, bird, book gibi.). mass noun
Noun
(yüksek sesle ve sıra ile saymak, sayarak eşit gruplara ayrılmak (Ekseriya askerlikte emir şeklinde kullanılır).
count off in fours from the left : Soldan sayarak dörder dörder ayrıl.
güvenmek, itimat etmek.
You can always count on me whenever you need help: Ne zaman yardıma ihtiyacın
olursa ben buradayım (bana güvenebilirsin).
kendini şanslı saymak
Verb
(a) (boksta on saniyede ayağa kalkamayan boksörü) yenilmiş saymak, mağlûp ilân etmek.
He was counted out in the third round of the fight. (b) hesaba katmamak, saymamak, hariç tutmak.
If you go skiing, count me out: Kayağa gidiyorsan beni hesaba katma (ben gitmem).
(Br) nisabı tespit etmek
Verb
Mukaddes Roma Germen İmparatorluğunda (a) yüksek rütbeli yargıç, (b) kendi arazisi üzerinde hükümdar yetkisini haiz kont.
Noun
İngiltere ve İrlandada kendi kontluğunda hükümdar yetkisi olan kont.
Noun
birini hesaba katmak
Verb
kabahatini birinin üzerine atmak
Verb
akibetini düşünmek, birşey yapmadan önce uğrayabileceği zarar ve ziyanı hesaplamak.
avantajlarını ve dezavantajlarını düşünmek
Verb
mevcutların sayısını saptamak
Verb
tahmin edilen olumlu oyları saymak
Verb
bir yerde hazır bulunanları saymak
Verb
'in hesabına geçirmek
Verb
(US) toplamını hesap etmek
Verb
kasayı mutabakat ettirmek
Verb
birinin yardımına güvenmek
Verb
oyların sayılacağını bildirmek
Verb
dereyi görmeden paçaları sıvamak
Verb
kan sayımı yaptırmak
Verb
bir şeyi dikkate almak
Verb
bir şeyin hesabını tutmak
Verb
sayısını hatırlayamamak
Verb
Üçe kadar sayıyorum. Bir, iki, üç!
soldan sağa saymak
Verb, Military
aynı genişlikteki matbaa harfleri
Noun