goal

English-Turkish Translation

  1. Noun amaç
  2. Noun maksat
  3. Noun gaye
  4. Noun amaç, hedef, gaye, ülkü, maksat, murat.
    His goal was to be a great doctor.
  5. Noun, Sports (a) gol, kazanılan sayı, (b) gol atma.
    score a goal: gol atmak.
    Our team won, 4 goals to 1. DEVAMINI OKU
    (c) kale, (d) yarış vb.'nin bitiş noktası. GİZLE
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be deflected from (one's goal
saptırılmak Verb
have a goal scored against one's team
gol yemek Verb
one's goal in life
kişinin hayattaki amacı
reach one's goal
muradına ermek Verb
touch the goal of one's desire
amacına erişmek Verb
(soccer) to kick the ball towards the goal
ortalamak Verb
absence of any goal
amaçsızlık
career goal
kariyer hedefi Noun, Employment
concede a goal
gol yemek Verb, Football
contract goal
sözleşme amacı
court of oyer and terminer and general goal
delivery Pennsylvania eyaletinde ceza davalarına bakan mahkeme
distant goal
uzak amaç
economic policy goal
ekonomik politika hedefi
economic policy goal
ekonomik politik hedef
fall short of production goal
üretim hedefine ulaşamamak Verb
field goal
(futbol) 3 puanlık gol. Noun
field goal
(basketbol) 2 puanlık gol Noun
golden goal
altın gol Noun, Sports
having a specified goal
amaçlı
investment goal
yatırım hedefi
lodge someone in goal
birini hapse atmak Verb
management goal
personelin en iyi kullanım şekli
marketing goal
pazarlama hedefi
meet a goal
bir hedefe ulaşmak Verb
meet a goal
bir amacı gerçekleştirmek Verb
meet a goal
bir amaca ulaşmak Verb
occupational goal
meslek hedefi
overall goal
toplam hedef
own goal
kendi kalesine gol Noun, Football
political goal
politik amaç
political goal
siyasi hedef Noun, Politics-Intl. Relations
political goal
politik hedef Noun, Politics-Intl. Relations
production goal
üretim hedefi
professional goal
mesleki hedef
pursue a goal
bir amaca ulaşmaya çalışmak Verb
pursue a goal
bir hedefe ulaşmaya çalışmak Verb
pursue a goal
bir amaç uğrunda çalışmak Verb
realistic goal
gerçekçi hedef Noun
rot in goal
hapiste çürümek Verb
score a goal
gol atmak Verb, Football
score an own goal
kendi ne zarar verecek bir hata yapmak Verb
score an own goal
kendine zarar verecek bir hata yapmak Verb
set a goal
amaç belirlemek Verb
set a goal
hedef belirlemek Verb
silver goal
gümüş gol Noun, Sports
take as a goal
amaç edinmek Verb
to break goal
hapisten kaçma
we are nearing our goal
hedefe yaklaşmak ıyoruz
goal area
kale sahası Noun, Football
goal area
kale alanı Noun, Sports
goal difference
averaj Noun, Sports
goal displacement
amacın yer değiştirmesi
goal judge
gol hakemi
goal keeper
kaleci Noun, Football
goal kick
kale vuruşu Noun, Football
goal kick
kale atışı Noun, Football
goal king
gol kralı Noun, Sports
goal line
gol çizgisi.
goal post
kale direği.
goal scorer
skorer oyuncu Noun, Football
goal scorer
golcü oyuncu Noun, Football
on goal difference
averajla Adverb, Sports
English-Turkish phrases from Zargan's own database
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun