agree

  1. Verb
    agree with: aynı fikirde /hemfikir olmak, mutabık olmak.
    I don't agree with you: Sizinle
    aynı fikirde değilim.
    I quite agree with you on that point: Bu hususta sizinle tamamen mutabıkım/aynı fikirdeyim.
  2. Verb âhenk içinde yaşamak, uyuşmak.
  3. Verb
    agree on/upon: anlaşmak, uzlaşmak, antlaşmak, fikir birliğine varmak.
    They have agreed on the
    terms of surrender: Teslim şartları üzerinde anlaştılar.
  4. Verb bağdaşmak, uzlaşmak.
    This story agrees with hers: Bu hikâye onunki ile bağdaşıyor.
  5. Verb, Grammar uymak, tetabuk etmek: sayı, cins vb. bakımından birbirine uymak.
  6. Verb hak vermek, kabul/teslim etmek.
    I agree that he is the ablest of us: Onun içimizde en yetenekli olduğunu kabul ediyorum.
  7. Verb kabul/muvafakat etmek, boyun eğmek.
    We agree the stipulations: Şartları kabul ediyoruz.
    I must
    agree your plans: Planlarını(zı) kabul etmek zorundayım.
anlaşma Noun, Law
kabul
birine bir fikri kabul ettirmek Verb
anlayıp kabul etmek Verb
birlik olmak Verb
tetabuk etmek Verb
bir fiyatta anlaşmak Verb
bir fiyat belirlemek Verb
bir fiyat kararlaştırmak Verb
bir stratejide anlaşmak Verb
bir strateji belirlemek Verb
bir strateji üzerinde uzlaşmaya varmak Verb
bir strateji kararlaştırmak Verb
bir fiyat üzerinde anlaşmak Verb
bir konuda biriyle anlaşmak Verb
aynı fikirde olmak Verb
politik fikir ayrılığı olmamak Verb
kararlaştırmak Verb
bir tarih üzerinde anlaşmak Verb
bir ödeme tarihi üzerinde anlaşmak Verb
ödeme tarihi üzerinde anlaşmak Verb
yazılı olarak bir şey hakkında mutabakata varmak Verb
... konusunda mutabık olmak Verb
hesaplarda mutabakat sağlamak Verb
hesapları aklamak Verb
muhasebe kayıtlarında mutabakat sağlamak Verb
razı olmak, muvafakat etmek, kabul etmek, hak vermek.
Do you agree to the conditions? Şartları kabul ediyor musunuz?
uzlaşmaya yanaşmak Verb
bir planı bazı şartlarla kabul etmek Verb
bir hakkın varlığı konusunda mutabakata varmak Verb
iknaya/kandırmaya çalışmaktan vazgeçmek.
farklı fikirlere sahip olduklarını kabul etmek Verb
fikir ayrılığını kabul etmek Verb
farklı düşündüklerini kabul etmek Verb
fikir ayrılığında uzlaşmak Verb
fikir ayrılığında anlaşmak Verb
birşeyi yapmayı kabul etmek Verb
birşeyi yapmaya razı olmak Verb
birşeyi yapmaya razı gelmek Verb
ağız birliği etmek Verb
bir gün üzerinde anlaşmak Verb
bazı şartlar altında kabul etmek Verb
bazı şartlarla anlaşmak Verb
bazı koşullar çerçevesinde kabul etmek Verb
bazı şartlar tahtında (koşullar çerçevesinde) kabul etmek Verb
yazılı olarak bir şey hakkında mutabakata varmak Verb
bir konuda biriyle anlaşmak Verb
aynı fikirde olmak Verb
uymak, benzemek.
The play does not agree with the book: Temsil, asıl kitabına benzemiyor.
uygun olmak, iyi gelmek.
This climate does not agree with me: Bu iklim bana iyi gelmiyor (dokunuyor).
antant kalmak Verb
bir konuda biriyle anlaşmak Verb
katılmak Verb
biriyle aynı fikirde olmak Verb
aynı fikirde olmak Verb
biri ile fikren uyuşmak Verb
birinin görüş üyle uyuşmak Verb
birinin görüşüyle uyuşmak Verb
biriyle bir konuda anlaşmak Verb
biriyle bir konuda aynı görüşü paylaşmak Verb
biriyle bir konuda uzlaşmaya varmak Verb
biriyle bir konuda uzlaşmak Verb
bir konuda birine katılmak Verb
biriyle bir konuda anlaşmaya varmak Verb
biriyle bir konuda aynı fikirde olmak Verb
birşeye göre çekilmek Verb, Linguistics
birşeye uyum sağlamak Verb, Linguistics
birşeye göre çekimlenmek Verb, Linguistics
birşeye inanmak Verb
birşeyin doğru olduğunu düşünmek Verb
birşeyi haklı bulmak Verb
birşeye katılmak Verb
en ufak bir itirazı olmadan kabul etmek Verb
yanaşmak Verb
râzı etmek Verb
Tam aynı fikirdeyim. Sentence
Kesinlikle katılıyorum. Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum. Sentence
Aynen katılıyorum. Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Sentence
Aynen katılıyorum. Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum. Sentence
Kesinlikle katılıyorum. Sentence
Tam aynı fikirdeyim. Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Sentence
Aynen katılıyorum. Sentence
Kesinlikle katılıyorum. Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum. Sentence
Tam aynı fikirdeyim. Sentence
Kesinlikle katılıyorum. Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum. Sentence
Tam aynı fikirdeyim. Sentence
Aynen katılıyorum. Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Sentence
Aynen katılıyorum. Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Sentence
Kesinlikle katılıyorum. Sentence
Tam aynı fikirdeyim. Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum. Sentence
birini rahatsız etmek Verb, Food-Kitchen
birinin midesine dokunmak Verb, Food-Kitchen
birine dokunmak Verb, Food-Kitchen
birini hasta etmek Verb, Food-Kitchen
Soğan bana dokunuyor.