fallout = fall-out ile ayni anlama gelir. (a) ışınetkin çökelti, radyoaktif tortu, (b) ışınetkin kül/döküntü.
(a) bozuşmak, çatışmak, kavga/münazaa etmek.
J. and P. have fallen out with each other over the education of their children. (b) (vaki) olmak, vukua gelmek, cereyan etmek.
Everything fell out as we hoped. It fell out that … (c)
ask. sıradan ayrılmak, dağılmak.
fall out! Dağıl!
radioactive fallout = fall-out ile ayni anlama gelir. (a) ışınetkin çökelti, radyoaktif tortu, (b) ışınetkin kül/döküntü.
Noun
yan-ürün, beklenmedik sonuç/akibet.
Noun
fallout = fall-out ile ayni anlama gelir. (a) ışınetkin çökelti, radyoaktif tortu, (b) ışınetkin kül/döküntü.