first class

Noun birinci mevki/sınıf/derece/rütbe vb..
Noun (tren, uçak, vapur vb.) birinci/lüks mevki.
Noun (bazı koşulları sağlayan) posta müraselâtı, birinci sınıf posta (mektup, kart vb.).

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

go travel first class

birinci sınıfta yolculuk etmek Verb

private first class

kıdemli er: rütbesi erden büyük onbaşıdan küçük asker. Noun

sergeant first class

üstçavuş.

first class cabin

birincisınıf kamara

first class cabin

birinci sınıf kamara

first class carriage

birinci sınıf vagon

first class carriage

birincisınıf vagon

first class fare

birinci sınıf bilet

first class hotel

birincisınıf otel

first class hotel

birinci sınıf otel

first class mail

ivedi mektup vesair posta maddeleri Noun

first class mail

özel ulak

first class mail

ekspres

first class paper

fevkalade teminatlı senet

first class passenger

birinci sınıf yolcu

first class passenger

birincisınıf yolcu

first class quality

birinci kalite

first class railway carriage

birinci sınıf vagon

first class references

çok iyi referanslar Noun

first class return to ankara

Ankara'ya birinci mevkide gidip gelme

first class service

birinci sınıf servis

first class ship

birinci sınıf gemi

first class ticket

birinci sınıf bilet

first class title

itiraz kabul etmeyen mülkiyet

first class work

birinci sınıf işçilik

first class work

birincisınıf işçilik

do a first class job

birinci sınıf bir iş çıkarmak Verb

letter sent by first class mail

adi mektup

first grade class

ilkokul birincisınıf

first grade class

(US) ilkokul birinci sınıf

first-class

en üstün nitelikli, âlâ, mükemmel, en iyi, en üstün.
Your work is first-class, I'm very pleased with it.

first-class

birinci/lüks mevki (ile).
I always travel first-class. We have plenty of space in the first-class.

first-class

öncelikli, ayrıcalıklı.
first-class treatment.

English-Turkish phrases from Zargan's own database

first class

English-Turkish

Terms/Phrases

English-Turkish Translation

English Turkish Phrases