bulutlu orman: çoğunlukla dağların kıyıya bakan yamaçlarında sürekli bulutlarla kaplı olan orman.
Noun
ormanın ağaçlarını kesmek
Verb
bozkırda nehir boyunca yetişen orman.
Noun
(yol) ormandan geçmek
Verb
içinde türlü ağaçların bulunduğu orman
millî orman, ABD'de Federal hükümetçe korunan orman.
Noun
bir ormanın etekleri
Noun
cengel, tropikal orman, çok yağmur yağan tropik ülkelerdeki sık orman.
Noun
yağmur ormanı
Noun, Environment-Ecology
kasten orman yakma
Noun, Law
ormancılık sorunlarına bakan mahkeme
orman toprağı: bitki artıklariyle zenginleşmiş toprak.
Noun
at sineği
(Hippobosca equina).
Noun
orman ürünleri
Noun, Forestry
korucu, orman bekçisi.
Noun
orman tırtılı
(Malacossoma disstria): turuncu renkli larvası orman ağaçlarının yapraklarını mahveden bir tür tırtıl.
Noun
orman işleri idaresi sorumlusu
Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü
Noun, Organizations
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Noun, Organizations
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Noun, Organizations