Tekstil, giysi, kürk, ayakkabı ve deri eşyaların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.16)
Noun, Trades-Professions
Kürkten eşya imalatı (NACE kodu: 14.2)
Noun, Trades-Professions
Kürkten eşya imalatı (NACE kodu: 14.20)
Noun, Trades-Professions
Kürk hariç, giyim eşyası imalatı (NACE kodu: 14.1)
Noun, Trades-Professions
Derinin tabaklanması ve işlenmesi; kürkün işlenmesi ve boyanması (NACE kodu: 15.11)
Noun, Trades-Professions
Derinin tabaklanması ve işlenmesi; bavul, el çantası, saraçlık ve koşum takımı imalatı; kürkün işlenmesi
ve boyanması (NACE kodu: 15.1)
Noun, Trades-Professions
Tekstil ve kürk ürünlerinin yıkanması ve (kuru) temizlenmesi (NACE kodu: 96.01)
Noun, Trades-Professions
kürklü hayvanlar ve kuşlar.
(eskiden Kanadada) kürk kervanı: uzak yerlerden ticaret merkezllerine kürk taşıyan sandal, kızak vb. katarı.
kürklü fok
(Callorhinus alascanus): kürkü makbul bir tür fok/ayıbalığı.
Noun
kavgaya sebep olmak, kıyameti koparmak, tozu dumana katmak.
(a) kavga/karışıklık çıkarmak, kavgaya sebep olmak, ortalığı birbirne katmak, kıyameti koparmak.
When the woman made an unpleasant remark about another woman's child, it really made the fur fly. (b) (işi) çabucak/bir çırpıda yapmak/bitirmek.
sinirlendirmek, sinirine dokunmak.