Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fusion
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Physics
füzyon
Noun
ergi(t)me.
Noun
ergitip birleştirme/kaynatma, ergiyip birleşme/kaynaşma.
Noun
birleşme, kaynaşma, karışma, karışım.
A theoretical production is the fusion of many talents.
Noun
(a) siyasî partilerin birleşmesi, (b) birleşmiş partiler, koalisyon.
Noun
nuclear fusion
ile ayni anlama gelir. kaynaşım: yeğni öğe çekirdeklerinin birleşerek daha ağır
bir çekirdek oluşturması, örneğin Deuterium atomlarının birleşip Helyum meydana getirmesi. (bkz:
fission
).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
economic fusion
ekonomik kaynaşma
heat of fusion
ergime ısısı: ergime sıcaklığında birim kütleli bir cismin katı halden tamamen sıvı hale geçmesi için
gereken ısı.
latent heat
nuclear fusion
fusion
ile ayni anlama gelir. kaynaşım: yeğni öğe çekirdeklerinin birleşerek daha ağır bir çekirdek
oluşturması, örneğin Deuterium atomlarının birleşip Helyum meydana getirmesi.
fission
.
fusion administration
hükümet koalisyonu
fusion bomb
hydrogen bomb
fusion candidate
ortak aday
fusion of political parties
siyasal partilerin birleşme birleşimsi
fusion of political parties
siyasal partilerin birleşmesi
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.