(a) (etkisi) gittikçe artmak/büyümek/kökleşmek. The habit grew on me. An uneasy feeling grew upon him.DEVAMINI OKU
(b) gittikçe yer etmek/sarmak/etkilemek, beğenilmek, hoşa gitmek. This picture grows on/upon one: Bu resim gittikçe insanı sarıyor. A village by the sea that grows on one.GİZLE
(a) büyüdükçe terketmek/vazgeçmek. to grow out of a bad habit. (b) büyüyerek sığmamak. My daughter DEVAMINI OKU
has grown out of all her old clothes. He grew out of his shoes: (Büyüdüğü için) ayakkabıları küçük geliyor. (c) -den doğmak/neşet etmek/ilerigelmek/hasıl olmak/çıkmak. Her sympathy grew out of understanding.GİZLE