individual

  1. Noun fert
  2. Adjective tekil
  3. Noun, Law gerçek kişi
  4. Noun, Law hakikî şahıs
  5. tek, ayrı, ayrı ayrı, her bir.
    Each individual leaf on the tree is different. A teacher cannot give
    individual attention to his pupils if his class is very large.
  6. yalnız, başlı başına.
  7. bireysel, ferdî, (tek) kişiye özgü, özel, şahsî.
    individual tastes. individual style. an individual
    question. The preservation of individual liberty.
  8. özel, hususî, tek kişilik.
    individual portions.
  9. ayrılmaz.
  10. birey, fert, kişi, şahıs, kimse, adam.
    The rights of the individual are sometimes the most important
    rights in free society. What a bad tempered individual you are!
  11. tane, başlıbaşına bir bütün.
  12. Biology (a) yaratık, bağımsız/tek başına yaşayan varlık, (b) bileşik organizma veya topluluğun bireyi/ferdi.
kendi yetkisiyle hareket etmek Verb
bireycilik Noun, Sociology
sadece bir birey gibi davranmak Verb
sadece birey olarak hareket etmek Verb
özel şahıs olarak
bireyler topluluğu
bir birey olarak ilgilenilen şeyler Noun
olgun kişi
bayağı adam
aşağılık
hakiki şahıs
(tek bir kişi adına açılan hesap
kişisel hesap
kişisel başarı
kişinin kendine ait dairesi
bireysel başvuru Noun, Rights-Freedoms
şirket ortağının kişisel serveti
bir şirket ortağının kişisel serveti
(US) özel banka sahibi
tek tarife uygulama
şahsi borç senedi
ele alınan dava
özel durum
özel vaka
hususi vaka
tüketici birey
tek başına maliyet
şahsi kredi
şahsi alacaklı
bireysel müşteri
şahsi borç
(bir şirket ortağının) şahsi borçları Noun
şahsi borçlar Noun
şahısların bankalarda tutulmayan aktifleri Noun
şahsi mevduat
şahsi tasarruf Noun
kişi başına düşen gelir
bireysel kazanç
şahsi kazanç
kişi başına düşen kazanç
şahsa ait şirket
kendi başına çalışan girişimci
şahsi mal mülk
bireysel muafiyet Noun, Competition Law
tek başına sergi açan
tek başına sergi açan sergi açmak Verb
şaleler ve villalar gibi
bağımsız konaklama yerleri Noun
şahsi gelir
(US) şahsi gelir vergisi
gerçek kişilerin gelir vergisi
matrahı tespit edilmiş gelir vergisi
(US) matrahı tespit edilmiş gelir vergisi
şahsi teşebbüs
bireysel (hayat) sigortası Noun
ferdi sigorta
bireysel(hayat) sigorta (sı)
ferdi sigorta eden
bireysel yatırımcı Noun, Banking
bireysel öğrenme hesabı (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
müşteri defteri
bireysel sorumluluk
şahsi mesuliyet
şahsa verilen ruhsat
bireysel yer (yalnızca bir açıkhava reklamının sergilenebileceği yer
tek başına üyelik
bireysel göç Noun, International Law
münferit tadilat Noun, Transport
şahsi fikir
şahsi sipariş
tek sipariş
tek bir sipariş
kişi başına düşen verim
tek başına yolculuk eden kişi
tek parça başına ödenen ücret
her bir ürün için harcanan zaman
şahsi mal
(bir işadamının) şahsi malı
(US) kendi başına iş gören işadamı
(US) bir ticaret yerinin tek sahibi
(US) özel şirket
(sigorta) belli bir somut risk için prim takdiri
ikamet hakkı olan gerçek kişi
kişisel hak ve özgürlükler Noun, Politics-Intl. Relations
bireysel hak ve özgürlükler Noun, Politics-Intl. Relations
kişisel tasarruf
tek başına yapılan sevkıyat
(US) şahsi mali durum
(US) şahsi bilanço
şahsi mali durum
kişisel özel üslup
şahsi vergi yükü
bireysel eğitim
ferdi eğitim Noun, Education-Training
tek öğretmen
tek tek değerleme
oy kullanma hakkı
tek başına ücret
şahsi servet
parça ağırlığı
bireysel başvuru hakkı Noun, Law
bireysel muafiyetin geri alınması Noun, Competition Law