look on

  1. (a) seyretmek, (durup) bakmak.
    The teacher conducted the experiment while we looked on. (b)
    look
    upon = look on as ile ayni anlama gelir. saymak, addetmek, telâkki etmek.
    I look on her as a very able person: Bence o çok yetenekli bir kimsedir. (c)
    look on someone with: … gözü ile bakmak.
    He seems to look on me with distrust: Bana güvenmediği anlaşılıyor (Bana galiba şüpheli gözlerle bakıyor). (d)
    look on to: (bir manzaraya vb.) bakmak, nazır olmak.
    My bedroom looks on (to) the garden: Yatak odam bahçeye bakar.
bir tasarıya olumlu bakmak Verb
bir soruna başka bir gözle bakmak Verb
birşey olarak değerlendirmek Verb
birşey olarak görmek Verb
birini değerlendirmek Verb
birini görmek Verb
birine bakmak Verb
birine onaylar gözle bakmak Verb
İyi tarafından bak.
bir şekilde değerlendirmek Verb
bir şekilde görmek Verb
başkası ile aynı kitaptan okumak Verb
küçümsemek Verb
hor görmek Verb
birini hor görmek Verb
bir listeye bakmak Verb
birini hor görmek Verb
birini küçümsemek Verb
birini küçük görmek Verb
birini hor görmek Verb
birine tepeden bakmak Verb
birşeyi küçümsemek Verb
birşeyi küçük görmek Verb
(birisini) hor/hakir/küçük görmek, istihkar etmek, küçümsemek, hiçe saymak.
When she married an engineer,
she looked down on the office girls she had worked with.
birine kısa bir ziyaret yapmak Verb
birini ziyaret etmek Verb
birine uğrayıp hatırını sormak Verb
birine uğramak Verb
kötü görünmek Verb
(oda) deniz görmek Verb
birine kötü gözle bakmak Verb
yakıştırmak Verb