map

  1. harita, plân.
    draw a map: harita yapmak.
    city map: şehir plânı.
    highway/road map: karayolları haritası.
  2. gökyüzü haritası: yıldızları gösteren harita.
  3. Mathematics izdeşim, gönderim.
  4. yüz, surat.
  5. harita(sını) yapmak/çıkarmak, plân yapmak/çizmek.

  6. map out: plânla(ştır)mak, kararlaştırmak, tasarlamak, ayrıntılarıyla plânlamak, düzenlemek.
    map
    out one's time. map out the week's work.
    He hasn't yet mapned out what he will do: Henüz ne yapacağını kararlaştırmadı.
zamanını yapacağı işlere ayırmak Verb
harita üzerinde yolunu çizmek Verb
havadan alınma harita
havadan fotoğraf çekilerek yapılan harita. Noun
muharebenin cereyan ettiği alanı gösteren harita
tartışılması bitmiş konu durumunda olmak Verb
ikil eşlemi Information Technology
kadastro haritası Noun
kadastro haritası Noun
kariyer haritası Noun, Human Resources
bulut haritası Noun
renk eşlemi Information Technology
haritaya bakmak Verb
düzey çizgili harita: arazideki engebeleri eşyükseklik eğrileriyle gösteren harita.
bir radyo ve TV yayın istasyonunun yayınlarının ulaştığı coğrafi alanı gösteren harita
bir harita üzerindeki mesafe
dağıtım haritası Noun
haritaya bakarak araba kullanmak Verb
kabartma harita
jeolojik harita Noun, Geology
kareli harita
deniz haritası Noun
kayıtsızlık paftası Noun
dünya haritası Noun
genel harita
büyük ölçekli harita
dil haritası Noun
şehir haritası Noun
harita üzerinde şehri bulmak Verb
deniz haritası Noun
harita üzerinde bir mesafeyi işaretlemek Verb
askeri harita
mosaic ile ayni anlama gelir. havadan çekilen fotoğrafların yanyana getirilmesiyle elde edilen harita.
(a) önemsiz, kıymetsiz, hükümsüz, unutulmuş, nisyana mahkûm, silik, silinmiş, yok olmuş, ortadan kaybolmuş,
(b) çok uzak, cehennemin dibi(nde), dünyanın öbür bucağında.
(a) önemli, tanınmış, meşhur.
put on the map: önem kazandırmak, tanıtmak, meşhur etmek, şöhretini
yaymak.
This big new hotel certainly put our town on the map.
katlanır bir haritayı açmak Verb
katlanır bir haritayı açmak Verb
umumi harita
önemini duyurmak Verb
ortaya çıkarmak Verb
bir yerin adını duyurmak Verb
demiryolu haritası Noun
kabartma harita
karayolları haritası.
rulo harita
sokakları gösteren harita
uçuş haritası Noun
site haritası Noun
durum planı
yıldız haritası Noun
gök haritası Noun
sokakları gösteren harita
güzergâh haritası.
yapısal plan
bir haritayı incelemek Verb
yeryüzü
doku eşlemi Information Technology
topoğrafik harita Noun, Geography
haritaya bakarak seyahat etmek Verb
hava/meteoroloji haritası.
bütün bir şehri haritadan silmek Verb
bütün şehri haritadan silmek Verb
(a) önem vermemek, hesaba katmamak, hiçe saymak, yok saymak/addetmek, (b) yok etmek, mahvetmek, (haritadan)
silmek.
The whole town was wiped off the map: Şehir tamamıyla yok olmuştu/haritadan silinmişti.
iş haritası Noun
imar planı Noun, Urban Planning
harita tahtası Noun
harita muhafazası
harita mahfazası
(US) şirketin başka bir yere taşınması planını yapmak Verb
harita kabı
kartotek
plana göre ateş etme
harita taksimatı
harita kabı
harita mahfazası
harita yapan
şehir haritası Noun
şehir planı
dünya haritası Noun
ayrıntılı haritasını çizmek Verb
bir hareket tarzı planlamak Verb
bir gelecek tasarlamak Verb
yeni bir meslek tasarlamak Verb
bir yol çizmek Verb
satış stratejisi hazırlamak Verb
bir satış stratejisi hazırlamak Verb
harita izdüşümü
harita okuma
nirengi noktası.
harita ölçeği
bir ırmak yatağının haritasını çizmek Verb
bir ırmağın yatağının haritasını çizmek Verb
günün konusu olmak Verb
ön planda olmak Verb
semtin haritasını açmak Verb
bir haritayı yere sermek Verb
pafta Noun, Construction
pafta numarası Noun, Construction