görevleri gereği olmak
Verb
kendine düşeni yapmak
Verb
(bir kimseye) göre/kalırsa, … ce.
for my part: bence, bana göre/kalırsa, fikrimce.
for your part: sence, sana göre/kalırsa.
rolünü çok iyi oynamak
Verb
… adına/namına, … tarafından, … dan.
He expressed appreciation on the part of himself and his colleagues. We have never heard of any improprieties on his part.
bir oyundaki rolünü abartılı oynamak
Verb
bütün parasını harcamak
Verb
parça ve işçilik
Noun, Automobiles
cinsel organlar
Noun, Sexuality
üreme organları
Noun, Sexuality
mahrem bölge
Noun, Sexuality
özel bölge
Noun, Sexuality
avret yerleri
Noun, Sexuality
edep yerleri
Noun, Sexuality
tenasül organları
Noun, Sexuality
maaşnın bir bölümünü avans olarak almak
Verb
maaşının bir bölümünü avans olarak almak
Verb
rolünü bir daha tekrarlamak
Verb
paranın bir kısmını biriktirmek
Verb
gelirinin bir bölümünü ayırmak
Verb
gelir inin bir kısmını bir tarafa koymak
Verb
gelirinin bir kısmını bir tarafa koymak
Verb
mirasının bir kısmını oğlunun üstüne yapmak
Verb
(birisinin) tarafını tutmak, (birisini) desteklemek/korumak/savunmak/müdafaa etmek.
(tiyatro) rolünün ilk provasını yapmak
Verb
bir iddianamede suçun nitelendirilip adının konduğu sanığa verilmesi istenen cezanın bildirildiği kısım
vücuda temas eden parça
Noun, Medical Equipment
hastaya temas eden parça
Noun, Medical Equipment
araba parçası
Noun, Transport
tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü olmak
Verb
bit ile ayni anlama gelir. ufak/kısa rol.
kadın oyuncunun oynadığı erkek rolü.
tümü meydana getiren parçalardan biri
Noun
malların bir kısmının gönderilmesi
(Br) evli bir erkeğin menkul eşyalarının serbestçe ölene bağlı tasarruflarda bulunabileceği kısmı
katılmaya hakkı olan kimse
mali konulara ayrılan bölüm (gazete)
(Br) kademeli sosyal gelir sistemi
(tiyatro) konuk sanatçının oynadığı rol
sanal parça, karmaşık sayının sanal kısmı.
kısmen, bir bakıma, bir dereceye kadar.
The crop failure was due in part to the drought.
yenisiyle değiştirilmiş parça
katılmak, taraf tutmak.
take part in: -e katılmak/iştirak etmek.
baş rol, piyese adını veren karakter.
hayati önem taşıyan kısım
aynı niyette olmamak
Verb
birbirinden ayrılmak
Verb
ödemenin bir bölümü olarak malların verilmesi
dost olarak ayrılmak
Verb
taşıma aracının tam yüklü olmaması
kısmi sipariş ya da teslim
parçalı müzik: parçaları iki veya daha fazla sanatçı arafından icra edilen (sesli) müzik.
Noun
kısmen ödenmiş hisse senetleri
Noun
en az 3 kişinin çalgısız okuduğu şarkı.
Noun
geçici, bütün günü/zamanı doldurmayan.
part time job: geçici görev, bütün gün/bütün hafta çalışmayı gerektirmeyen iş.
yarım gün çalışma taahhüdü
bırakmak, vazgeçmek, terketmek.
bir mülkü elinden çıkarmak
Verb
bir mülkü elden çıkarmak
Verb
...'in önemli bir kısmı
Noun
...'in büyük bir bölümü
Noun
...'in önemli bir bölümü
Noun
...'in büyük bir kısmı
Noun
...'in önemli bölümü
Noun
...'in önemli bölümü
Noun
...'in büyük bir kısmı
Noun
...'in önemli bir bölümü
Noun
...'in büyük bir bölümü
Noun
...'in önemli bir kısmı
Noun
bir rolü iyi oynamak
Verb
kısmi ödeme üzerinde anlaşmak
Verb
birinden yana çıkmak
Verb
...'in neredeyse tamamı
Noun