ivazın ifa edilmemesi
Noun, Contract Law
bedelin ödenmemesi
Noun, Contract Law
ivazın yetersiz hale gelmesi
Noun, Contract Law
bedelin yetersiz hale gelmesi
Noun, Contract Law
kısmi denetimde bulunmak
Verb
kısmi denetim (yalnızca belirli bir döneme veya yalnızca belirli bazı belgelere ilişkin denetim
hususi avarya (müşterek avaryadan olmayan zarar ve ziyanlar
(pansiyon veya otel) kahvaltı ile akşam yemeği dahil
bir sözleşmenin kısmen bozulması
(iş) geçici olarak tatil etme
kısmi çarter (gemi veya uçağın sadece belli bir yerinin kiralanması yolu ile yapılan navlun sözleşmesi
malların kısmi hasar görmesi
malların kısmi hasar görmesi
davanın bir kısmına karşı yapılan savunma
davanın bir kısmına karşı yapılan savunma
yarım/kısmî takma diş.
Noun
tikel türev, kısmî türev: çok değişkenli bir işlevin (diğer değişkenler sabit farzedilerek) yalnız bir
değişkene göre alınan türevi.
Noun
tikel türetke, kısmî diferansiyel: çok değişkenli bir işlevin bir değişkene göre tikel türevi ile o değişkenin
artma miktarının çarpımı.
partial differential equation: tikel türetik denklem, kısmî diferansiyel denklem.
Noun
tikel türetme, tikel türev alma.
Noun
önemli ölçüde pay senetlerine sahip olmak suretiyle sağlanan kısmi denetim
kısmi dürtü
Noun, Psychoanalysis
kısmi güneş (ay) tutulması
kısmi denge analizi (bir bireyin , şirketin , hane halkının ya da ensütrinin ekonominin dışında tutularak
davranışının analiz edilmesi
Avrupa Kısmi Anlaşmaları
Noun
tikel üleşke/kesir, toplamları asıl kesire eşit olan basit kesirlerin herbiri.
Noun
ancak kısmen geçerli bir vasiyet
kısmi hasar (geminin veya yükün bir bölümünün hasara uğraması
bir sanayinin kısmi çalıştırılması
kısmen ödeme (yapılan ödemenin borcun ancak bir kısmını karşılaması
tikel basınç, kısmî basınç: bir karışımdaki gazlardan herbirinin aynı sıcaklıkta aynı hacmi işgal ettiği zamanki basıncı.
Noun
(US) kısmi sevkıyat (akreditifte belirtilen toplam mal miktarının bir kısmının gönderilmesi
tutkun, meyilli, çok sever, müptelâ.
I'm partial to chocolate cake: Çikolatalı pastaya bayılırım/çok severim.
tikel ses, tikel ton: bileşik bir sesi oluşturan sinüsoidal titreşimlerden herbiri (ana ses veya harmonik).
Sadece
partial ile ayni anlama gelir.
upper partial tone: uyumcul, harmoni
Noun
bir ceza duruşmasında jürinin suçluyu kendisine isnat edilen (yüklenilen) suçların bazısından suçlu bulması
(bankadan) kısmi para çekiş
devamlı kısmi sakatlık sigortası
Noun
kısmi rücu hakkı saklı olarak