başlamak, girişmek, koyulmak, teşebbüs etmek. She set about her housework straight after breakfast.
set someone doing/to do sth: birine (boş durmaması için) bir iş vermek. set a rumor about: dedikodu çıkarmak. set about someone k.d. birine hücum etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition