tab.

English-Turkish Translation

  1. (reçetelerde) tablet.
  2. table(s).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

tab
askı, şerit, elbisede bağlanacak uç.
tab
kayış, şerit, kaytan.
tab
etiket, yafta, işaret, bellik.
tab
klapa.
tab
kundura ucundaki madeni parça.
tab
kanatçık pancuru. Aviation
tab
daktiloda tabülatör.
tab
ödenecek fatura, hesap pusulası.
tab
işaret koymak, belliklemek, etiketlerle işaretlemek.
foot the tab
hesabı ödemek Verb
foot the tab
faturayı hesabı ödemek Verb
keep tab
hesap tutmak.
keep tab on
takip etmek Verb
keep tab on
kontrol etmek Verb
pick up the tab
(lokantada vb.) hesabı ödemek.
Tab Delimited
sekmeyle ayrılmış Information Technology
Tab Dialog
Etiketli iletişim kutusu Information Technology
tab marker
tab imleyici Information Technology
Tab Position
Sekme konumu Information Technology
tab ruler
tab cetveli Information Technology
Tab stop
sekme durağı Information Technology
tab, tab key
tabulator ile ayni anlama gelir. çizelgeç, cetvelleyici, tabülatör, daktiloda cetvel yazmayı kolaylaştıran tuş
trim tab
dengeleme düzeni, uçağın belirli bir yükseklikte dengeli uçuşunu saglayan düzen.
write protect tab
yazmaya karşı koruma anahtarı Information Technology
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

tab
imprint
tab
print
asli tab
inaugural issue
fotoğraf filmini hemen tab eden fotoğrafçı dükkânı
instant print shop
fotoğraf tab etme
photograph development
tab cetveli
tab ruler Information Technology
tab etme
development Noun, Photography
tab imleyici
tab marker Information Technology
tab'etmek
issue
Turkish-English phrases from Zargan's own database

tab
Güç, kuvvet, tâkat
tab
Sonuna geldiği kelimelere “parlayan, parlatan, aydınlatan” ... usûlüyle birleşik sıfatlar yapar
tab
bk. tabı
tab
Huy, mizaç, karakter, yaratılış