telescope

  1. ırakgörür, gök-gözler, teleskop.
    reflecting telescope: yansımalı gökgözler.
    refracting telescope:
    çift mercekli gökgözler.
  2. (içiçe kayan borular gibi) birbirine geç(ir)mek.
  3. birbirinin içine girmek.
  4. kısal(t)mak.
Kasgren teleskopu, aynalı teleskop. Noun
radyo-gökgözler, radyo-teleskop: uzaydan gelen radyo işaretlerini alan parabolik antenli hassas radyo alıcısı. Noun
yansımalı gökgözler, aynalı teleskop.
kırılımlı gökgözler.
dürbün
yer teleskopu, görüntüyü düz gösteren teleskop.
başucu teleskopu.
açılıp büyütülen yolcu çantası Noun
açıp büyütülen masa