kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
Verb
halkı kendi tarafına çekmek
Verb
kamuoyu kendinden yana olmak
Verb
halkın gözünde itibarıni kaybetmek
Verb
kamuoyunu kendi aleyhine çevirmek
Verb
halk için tehlikeli olmak
Verb
kamu için tehlikeli olmak
Verb
halkın gözünde artan itibarı olmak
Verb
bir sorunu halka açmak
Verb
halkın huzuruna çıkarmak
Verb
müşterilerini artırmak için halka prospektüs göndererek bir şey hakkında bilgi vermek
Verb
haberleri süsleyip püsleyip uygulamak
Verb
haberleri süsleyip püsleyerek sunmak
Verb
halkta direniş yaratmak
Verb
halka bir şeyi sergilemek
Verb
halkın hoşuna gitmek
Verb
bir parkı halka açmak
Verb
halka/topluma/herkese açık, herkes girebilir.
halkın hoşuna gitmek
Verb
garajda sigara içmek yasaktır
kamu yararı
Noun, Public Administration
kamu yararı
Noun, Public Administration
kamu çıkarına aykırı çalışmak
kamuoyunu kendi aleyhine çevirmek
Verb
devlet/hükümet hesabına/kesesinden.
kamu yararına olmak
Verb, Law
kamu gözünde önemli kişi olmak
Verb
halkın hoşuna gitmek
Verb
halkın sansasyonele karşı olan merakını gidermeye çalışmak
Verb
harcamaları hazineye yüklemek
Verb
harcamaları hazineye yüklemek
Verb
halkın ahlakını bozmak
Verb
politikacılar ve yandaşlarının kamu fonlarıyla kendilerini zenginleştirmeleri
Noun
amme açıklarının finansmanı
halkın gözüne girmek
Verb
kamu menfaatinin koruyucusu
(gazetelerde, dergilerde vb.) sık sık adı geçen, kendisinden sık sık bahsedilen.
be in the public eye: halkın gözünde olmak/diline düşmek.
She is very much in the public eye since her record-breaking swim.
ihraç fiyatı (yeni çıkarılacak menkul kıymetlerin nominal değerlerin yüzdesi olarak ifade edilen fiyatı
; emisyon projesi ; kanunun istikraz talebi ;
kamuoyunun eğilimini belirtmek
Verb
kamu çıkarına aykırı hareket etmek
Verb
kamu menfaatine aykırı hareket etmek
Verb
kamu menfaatine aykırı kısıtlamalar
Noun
halka bir şeyin çığırtkanlığını yapmak
Verb
kamu yararına hizmet etmek
Verb
kamu menfaatine çalışmak
Verb
kamu yararına hizmet etmek
Verb
kamu talebini karşılamak
Verb
halk tarafından tutulmak
Verb
kamu parasıyla finanse edilmiş
kamu masraflarında kısıntı yapmak
Verb
Yabancı Resmi Belgelerin Tasdikten Muaf Tutulmasına Dair Sözleşme
Noun, International Law
Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi
Noun, International Law
Ertelenmiş ve Taksitlendirilmiş Kamu Borçları
Noun, Accounting
genel halkı dahil etmemek
Verb
kamuoyunun değişmekte olduğunu görmezlikten gelmek
Verb
kamu sorunlarının şimdiki halinde
kamulaştırılan bir emlak sahibine tazminat ödemek
Verb
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
Proper Name, Law
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
Proper Name, Law
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun
Proper Name, Law
kamuoyunun eğilimini saptamak
Verb
cumhuriyet başsavcılığı
Noun, Law
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği
Noun, Organizations
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Genel Müdürlüğü
Noun, Organizations
(iddianamenin) yüzüne okunması
Noun, Law
Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmelik
Proper Name, Law
Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Noun, Organizations
kamu yaşamının ayartılarına set çekmek
Verb
Düyun-u Umumiye
Noun, History
Türk Haber-Sen
Proper Name, Organizations
kamuoyunun baskısı karşısında yumuşamak
Verb