… de/da, ayrıca, ilâveten, keza. Take him as well: Onu da al. You may keep these as well:
Ayrıca bunlar da sizin olsun. One may as well say that … : Keza denilebilir ki …
… de/da, dahi, keza, bile. I'm going to Rome and my sister's coming as well. We might as well
stop: Dursak/bıraksak iyi olur. One might as well say ….: Şöyle de denilebilir … Just as well: zararı yok, beis yok, aldırma. "We're late to see the fil." "Just as well. I hear it isn't very good.": "Filmi görmek için geciktik." "Aldırma, zaten iyi değilmiş." You may (just) as well go: Gitmenizde beis yok. İsterseniz gidin!