breakthrough

Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Askerlik2 yarma, cepheyi yarıp geçme.
  2. İsim bir engeli aşma/yenme/ortadan kaldırma.
    The President reported breakthrough in technology, in diplomatic relations.
  3. İsim önemli ilerleme, hamle, atılım, aşama: özellikle önceleri karşılaşılan engel ve başarısızlıktan sonraki
    ilk önemli başarı/keşif.
    Scientists have made a breakthrough in their treatment of that disease.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

a technological breakthrough
büyük bir teknolojik yenilik
cleaving ;(mil) breakthrough
yarma
break through
(a) çıkmak, zuhur etmek.
It was a cloudy day, but the sun at last broke through. (b) çığır açmak,
büyük bir engeli aşmak, yeni ufuklar açacak önemli bir keşifte bulunmak.
Scientists hope to break through soon in their fight against cancer. (c) zorluğa rağmen ilerlemek, yarıp geçmek, yarmak.
Our soldiers broken through the enemy's defence line.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.