saman altından su yürütmek, kimseye sezdirmeden işini becermek.
isabetli, yerinde, (hoşa gitmeyen bir gerçeği) belirten, bam teline basan.
His remark hit close to home: Taşı gediğine oturttu/Sözü tam isabetli idi.
(a)
den. rüzgâr doğrultusunda, rüzgâra karşı, orsasına (b) yasaları ihlâl edercesine, yolsuzluğa sapmasına kıl payı kalmış.
kapasiteye yakın çalışmak
uçurumun kenarına gelmek
Fiil
(US) tedbirli ilerlemek
Fiil
köyün yakınından geçmek
Fiil
(a) rüzgâr yönünde gitmek, (b) tehlikeli/şüpheli işlere girişmek.
You are sailing rather close to the wind. (c) dürüst davranmamak, kalleşlik etmek.
ders kitabına bağlı kalmak
Fiil
2017'nin sonuna yaklaştığımız bugünlerde, 2017 yılının sona ermek üzere olduğu bugünlerde
Zarf
mektup bu ba son vermek
Fiil
bir mektuba son vermek
Fiil
bir şeyi sona erdirmek
Fiil
bir sokağı trafiğe kapamak
Fiil
zihnini bir şeye kapamak
Fiil
gerçeğe kulak tıkamak
Fiil
görmemezlikten gelmek, görmek istememek, başını çevirmek.
She closed her eyes to my needs.
zihnini bir şeye kapamak
Fiil
göğüs göğüse dövüşmek
Fiil
kanunu pek ciddiye almamak
Fiil
(hikâye) biraz açık saçık olmak
Fiil
kur fiyatların istikrarlı olarak kapanması