(a) son hızla, büyük bir gayretle. 
 go flat out: alabildiğine koşmak, son gayretini sarfetmek. 
 
 go flat out for something: birşeyi elde etmek için elinden geleni yapmak. 
 to be working flat out: bütün gücü/gayreti ile çalışmak. (b) açıkça, apaşikâr, kesinlikle, açıktan açığa. 
 He called flat out for revolution: Açıktan açığa ihtilâl istedi. (c) 
 to be flat out: bitap düşmek; horlamak, horul horul uyumak; sızmak, zilzurna sarhoş olmak.