eğitimindeki boşluğu doldurmak
Fiil
bir kimsenin eğitimindeki eksiklik
bir boşluğu doldurmak, süreklilik sağlamak, noksanı telâfi etmek.
That will bridge over the difficulty:
Bununla zorlukları yeneriz.
bir aralık üzerine köprü kurmak
Fiil
kapasite kullanım boşluğu
belirtilenle gerçek arasındaki tutarsızlık
iki kültür arasındaki fark
dijital fark (Kaynak:
CEDEFOP)
İsim, Eğitim
dolar açığı: bir ülkenin ABD'ne satış ve yatırımlardan elde ettiği gelir ile yaptığı ödemeler arasındaki fark
İsim
nesillerarası uyuşmazlık: aile ile çocuklar arasındaki görüş farkından doğan anlaşmazlık.
bir ekonomideki toplam harcamalar ile (özel sektör ve kamu) tam istihdamı sağlamak için gerekli olan harcamalar arasındaki fark
vergi ve iç borçlanma ile sağlanan gelirlerin üzerinde kalan kamu harcamaları
İsim
(hükümet harcamaları) enflasyon açığı (toplam talebin toplam arzı aşan kısmı
gelir açığı ile iş görmek
Fiil
sabit faizli menkul kıymetlerin endüstri hisse senetlerinden daha çok verim vermesi durumu
bir boşluğu doldurmak
Fiil
bir deliği doldurmak
Fiil
bir aralığı kapatmak
Fiil
bir boşluğu doldurmak
Fiil
ticaret açığı
İsim, Ekonomi
(iki dağ arasındaki) derin dere, koyak, geçit.
İsim
bir boşluğu genişletmek
Fiil
dağ boğazı: dağlar arasında akarsu geçmeyen boğaz.
İsim
adi hisse senetleri ile birinci sınıf menkul kıymetler yatırımları arasındaki ortalama getiri farkı
GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü
İsim, Kurum İsimleri
ayrım çözümleme
Bilgi Teknolojileri
GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi
İsim, Kurum İsimleri
bir konuşma sırasında yer alan ani sessizlik
faiz hadlerinde düşme eğilimi
piyasa boşluğunu kapatmak
Fiil
piyasadaki bir boşluğu doldurmak
Fiil
eksikliği/noksanı tamamlamak, boşluğu doldurmak, noksanı gidermek/telâfi etmek, ayrılığı/ihtilâfı gidermek.
to close the gap between two points of view: iki zıt fikri uyuşturmak, aralarını bulmak.