-
engel, mania.
-
Denizcilik geminin çalışması için gerekli olmakla beraber işi zorlaştıran alet/makine vb..
-
kapaklı büyük sepet, sepet sandık, çamaşır sepeti.
a picnic hamper. a clothes hamper.
-
engellemek, engel/mani olmak, engel/zorluk/müşkülât çıkarmak, zorlaştırmak, kösteklemek.
The snow hampered my movement.
-
karışmak, müdahale etmek, bozmak.