ödemelerini muntazaman yapmak
Fiil
ödemelerine muntazam bir şekilde devam etmek
Fiil
yürekliliğini elden bırakmamak
Fiil
talebinde ısrar etmek
Fiil
mektuplaşmayı sürdürmek
Fiil
tartışmayı sürdürmek
Fiil
büyük bir eve bakmak
Fiil
gizli gizli mektuplaşmak
Fiil
biriyle gizlice yazışmak
Fiil
zevahiri kurtarmak/korumak.
They tried to keep up appearances after losing all their money.
birine bir şey hakkında muntazaman haber vermek
Fiil
güncelliğini korumak
Fiil
geri kalmamak, başbaşa gitmek, rekabet etmek,
argo aşık atmak.
She tried hard to keep up with the wealthy neighbors.
Fiil
haberdar/haberi olmak, günü gününe (olayları) izlemek.
to keep up with the news. to keep up on current events.
Fiil
enflasyona ayak uydurmak
Fiil
teknolojideki gelişmeleri takip etmek
Fiil
teknolojik gelişmeleri takip etmek
Fiil
komşularla aşık atmak
Fiil
(zengin komşularından vb.) aşağı kalmamak, onlarla aşık atmak, üstün görünmeye çalışmak, zayıf tarafını göstermemek.
Fiil
zamana ayak uydurmak
Fiil
zamana ayak uydurmak / uymak.
Fiil
bu et buzdolabında üç gün bozulmadan durur
en önemli habere/delile sahip olmak.
(zamanı gelince kullanmak üzere) saklamak, el altında/hazır bulundurmak.
gizli bir kozu olmak
Fiil
fiyatları yüksek yutmak
Fiil
(a) dayanmak, mukavemet etmek, zorlukları cesaretle karşılamak/yenmek, (b) sorumluluğunu çok iyi bilmek,
(c) kendini çok iyi savunmak.
yılmamak, umutsuzluğa kapılmamak, fütur getirmemek.
cesaretini yitirmemek, umutsuzluğa kapılmamak, zor koşullar altında bile yılmamak.
fiyatları yüksek tutmak
Fiil
bir şeyi kilit altında tutmak
Fiil
hesapları deftere günü güne kaydetmek
Fiil
muhasebe defterlerini ajur (güncel) tutmak
Fiil
hesapları deftere günü gününe kaydetmek
Fiil
öteberiyi ortada bırakmamak
Fiil
umudun kırılmasın, cesur ol, umutsuzluğa kapılma, gönlünü ferah tut. (Kısaca
chin up ile ayni
anlama gelir.
) 3.
take it on the chin
argo (a) tam başarısızlığa/hezimete uğramak, mağlûp/münhezim olmak, (b) cezaya/ıstıraba katlanmak.