(a) (birisine) kötü davranmak, fena muamele etmek, itip kakmak, sağa sola sürmek, uşak muamelesi yapmak,
(b) (teklif/proje) irdelemek, münakaşa etmek, (üzerinde) düşünüp taşınmak, ince eleyip sık dokumak, (c) diyar diyar dolaşmak, sık sık iş/yer değiştirmek.
He's been kicking about Africa for years. (d) bir köşeye atılmak, bir köşede unutulup kalmak.
That old thing has been kicking about the house for years. (e) (gizli bir yere) saklamak.
“Where's my cap?” “Oh, it's kicking about somewhere.”