1. (a) (boylu boyuna) sermek, yaymak, (b) düzenlemek, tanzim etmek, hazırlamak, (c) (ölüyü gömülmeye) hazırlamak,
    (d)
    k.d. (para) harcamak/vermek, sarfetmek, ödemek, (e) plânlamak, tasarlamak, (bahçe /bina/şehir vb. için) plân yapmak.
    to lay out a garden. (f) (bir kimseye) vurmak, vurup yere sermek, vurup bayıltmak, leşini sermek.
arsasını parselleyerek satmak Fiil
parasını dikkatle harcamak Fiil
parasını kârlı olarak yatırmak Fiil
parasını kazançlı işe yatırmak Fiil
düzen, tertip, plân.
We objected to the layout of the house. İsim
durum, duruş, vaziyet. İsim
sayfa düzeni/tertibi, diziliş, mizanpaj. İsim, Matbaacılık
kurum, yer, emlâk, konut, belirli bir işe tahsis edilen bina/arazi ve müştemilâtı.
a fancy layout
with a swimming pool. a cattle-ranching layout.
İsim
takım, âlet-edevat. İsim
(iskambilde) deste düzeni, destenin diziliş tarzı. İsim
(a) kurulu/düzenli bir şey, (b) yapılış, kuruluş, düzen. İsim
bir kablo döşemek Fiil
bir ölüyü gömülmeye hazırlamak Fiil
bir bahçeyi düzenlemek Fiil
bahçe düzenlemek Fiil
bahçe tanzim etmek Fiil
malları teşhir etmek Fiil
azarlamak, paylamak, çıkışmak.
para harcamak Fiil
büyük tezahüratla karşılamak Fiil
sayfanın mizanpajını yapmak Fiil
toprağı işlenecek hale getirmek Fiil
olanca gayretini sarfetmek, çabalamak, aşırı çaba göstermek, yırtınmak.
Bob wanted to win a medal,
so he really laid himself out in the race.
birini giydirip kuşatmak Fiil
iki dirhem bir çekirdek yapmak Fiil