ayyaşlık etmek, fazla içki içmek,
argo kafayı tütsülemek.
John's out, lifting his elbow as usual, and he'll probably come home drunk.
ağır yük helikopteri
İsim, Askerlik
konuşmak veya şarkı söylemek.
airlift ile ayni anlama gelir. hava taşıma/ulaştırma sistemi (bilhassa âcil durumlarda).
telesiyej
İsim, Kış Sporları
(ağırlığı) doğrudan doğruya kaldırma.
İsim
görünüşünü, işleyişini, vb daha iyi duruma getirme
kırışıklıkları, vb gidermek için yapılan güzelleştirme ameliyatı
birini araba ile bir yere götürmek
Fiil
hidrolik yük asansörü (otomobili tamir için kaldırmaya yarayan asansör gibi).
kayakçıları tepeye çıkaran J şeklinde tek kişilik taşıt.
İsim
gözünün yaşına bakmamak
Fiil
(Br) aşağıya asansör ile inmek
Fiil
kayakçıları tepeye çıkaran teleferik.
bir asansöre tıkışmak
Fiil
T-bar ile ayni anlama gelir. iki kişilik kayak çektirisi.
bir yasağı kaldırmak
Fiil
(ticaret) bir şey üzerinden kontrolü kaldırmak
Fiil
bir yazardan bir parçayı kopya etmek
Fiil
sıkıyönetimi kaldırmak
Fiil
uzay aracı ya da roketin dikey havalanışı
fiyatları yükseltmek
Fiil
kiraları tahsil etmek
Fiil
... üzerindeki kısıtlamaları kaldırmak
Fiil
taksitli satın almalar üzerindeki kısıtlamaları kaldırmak
Fiil
taksitle satın alma sınırlamalarını kaldırmak
Fiil
birinin para çantasını çalmak
Fiil
birini yoksulluktan kurtarmak
Fiil
birini alışmış olduğu şeyden kurtarmak
Fiil
enflasyona göre vergi basamaklarını yükseltmek
Fiil
... kupasını kaldırmak
Fiil, Spor
zamanaşımına ara vermek
Fiil
sokağa çıkma yasağını kaldırmak
Fiil
ambargo yu kaldırmak
Fiil
telefon ahizesini kaldırmak
Fiil
enflasyona göre vergi basamaklarını yükseltmek
Fiil
(borsa) (US) menkul değer fiyatlarını yükseltmek
Fiil
(Br) kayakçıları tepeye götüren teleferik bileti
asansörlü kamyon, alttan sürme araba.
İsim
(rezaleti/skandalı/yolsuz işleri) açıklamak, açığa vurmak, gözönüne sermek,
k.d. kirli çamaşırları
ortaya dökmek.
The newspaper articles took (or blew) the lid off his illegal activities: Gazeteler onun yaptığı yolsuzlukları açıkladılar.
çatallı kaldırıcı , forklift
iş hayatında başarılı olmak
Fiil
eve dönüş için birinin arabasından yararlanmak
Fiil
ağır yük vinci (geminin kendi araçlarıyla kaldırılamayacak kadar ağır olan ve özel vinç gerektiren yük
dokunmamak, ilişmemek, kendi haline bırakmak, kılı kıpırdamamak, ilgilenmemek.
parmağını bile oynatmamak
imdadına koşmak, yardıma çalışmak.
He was the only one who lifted a finger to save the child.