manevi haklar
İsim, Fikri Mülkiyet Hukuku
sert görgü ve ahlak kuralları
İsim
muhakkak olan şey, son derece büyük olasılık, hemen hemen kesin/kat'î olan şey.
ahlaki gelişim
İsim, Psikoloji
ahlaki sorumluluk
İsim, Felsefe
ahlaki görev
İsim, Felsefe
ahlaki yükümlülük
İsim, Felsefe
ahlaki vazife
İsim, Felsefe
etik sorumluluk
İsim, Felsefe
etik yükümlülük
İsim, Felsefe
ahlak eğitimi
İsim, Eğitim
ev sahibinin kiralananı kiracının işgal ve ikametine uygunsuz duruma getirmeye çalışması
sigortalı bir kimsenin veya onun çalıştırdığı kimselerin dikkatsizliği veya aldatıcı hareketleri sonucu doğan zararın artması
ulvi ahlak kurallarından doğan hukuk
Dürüst Çoğunluk: Okullara din dersi koyma, dine ve ahlâka aykırı kitap ve yayınları yasaklama, çocuk
aldırmayı menetme vb. gibi sıkı tutucu ahlâk kurallarını yaymak amaciyle kurulmuş Protestan örgütü.
Moral Majoritarian: Dürüst Çoğunlukçu.
İsim
etik sorumluluk
İsim, Felsefe
etik yükümlülük
İsim, Felsefe
ahlaki görev
İsim, Felsefe
ahlaki yükümlülük
İsim, Felsefe
ahlaki sorumluluk
İsim, Felsefe
ahlaki vazife
İsim, Felsefe
bu hikayeden çıkarılacak sonuç şudur
bu hikayeden çıkarılacak ders şudur
ahlak zabıtası
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
Manevî silahlanma: kişi ve toplum ahlâkını yükselterek dünyayı islâh etmek amaciyle 1938'de Frank Buchman'ın
giriştiği evrensel hareket.
kıs.:
MRA. Buchmanism ile ayni anlama gelir.
İsim
ahlâkî sağduyu: doğru ve yanlış tutum ve davranışları ayırt edebilme yeteneği.
İsim
ahlâksızlık, ahlâk dışı davranış/eylem, kötü ahlâk.
İsim
manevi değerler
İsim, Din ve İnanç
ahlakıni olduğundan iyi gösterme
ahlakını olduğundan iyi gösterme
toplumun ahlak duygusuna karşı gelmek
Fiil
manevi tehlikede bulunmak
Fiil
kıssadan hisse çıkarmak
Fiil
bir şeyin ahlaksal anlamını çıkarmak
Fiil
ahlaki bir yükümlülük duymak
Fiil
maddi ve manevi destek
İsim
yüksek ahlak standartları
İsim
yüksek ahlak standart dıları
İsim
talim ve terbiye
İsim, Eğitim
ahlaki bir hayat sürmek
Fiil
toplumun ahlak standardını yükseltmek
Fiil
uzun lafın kısası, …
İsim
zor altında hareket etmek ; icbar vasıtası ; manevi zorlama ; fiziki zorlama ; birini zor altına sokmak
; birinin huzurunda sıkılmak ; çekingenlikle k