1. Fiil tanıtlamak, (doğru/gerçek olduğunu) göstermek, ispatlamak.
    He has proved that his hypothesis was correct.
    He has proved his courage in battle.
  2. Fiil (nitelik vb.) belirtmek/meydana çık(ar)mak, ortaya koymak.
    He has proved himself untrustworthy.
  3. Fiil, Hukuk (vasiyetnameyi) onaylatmak, hakikî ve geçerli olduğunu tespit etmek.
  4. Fiil denemek, deney/tecrübe ile meydana çıkarmak.
    In order to prove the servant's honesty she left a bag
    containing money on the table.
    proving ground: deneme alanı/sahası.
  5. Fiil, Matematik kanıtlamak, ispatlamak, ispat etmek.
    to prove a theorem. (b) sağlamak, doğruluğunu göstermek.
  6. Fiil (hamur) mayalanmak, kabarmak.
  7. Fiil denemek, başından geçmek.
  8. Fiil sonuç vermek.
    The experiment proved to be successful: Deneme başarılı sonuç verdi.
  9. Fiil … olduğu meydana çıkmak/anlaşılmak.
    His story proved false: Anlattıklarının yalan olduğu meydana
    çıktı/anlaşıldı.
    His hopes proved vain: Ümitleri boşa çıktı.
    Our internal security has so far proved excellent. This information has proved useful to a great many people.
suçun işlendiği sırada başka yerde olduğunu kanıtlamak Fiil
davasını ispatlamak Fiil
iddiasını kanıtlamak Fiil
hasarını ispatlamak Fiil
iyi niyetini göstermek Fiil
birinin kimliğini ispat etmek Fiil
kimliğini kanıtlamak Fiil
suçsuzluğunu kanıtlamak Fiil
yoksulluğunu kanıtlamak Fiil
halktan biri olduğunu göstermek Fiil, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
gücünü kanıtlamak Fiil
birinin ifadesinin doğruluğunu kanıtlamak Fiil
işinin ehli olmadığını göstermek Fiil
görevlerini becerme nitelikleri olmamak Fiil
ispat hakkı
başarısızlıkla sonuçlanmak Fiil
bir iddiayı kanıtlamak Fiil
bir savı kanıtlamak Fiil
iflas alacağını ispat etmek Fiil
iyi bir dost olduğunu göstermek Fiil
birinin lehinde oy vermek Fiil
birşeyi kanıtlamak Fiil
bir konuda haklı olduğunu kanıtlamak Fiil
birşeyi ispat etmek Fiil
bir aritmetik işlemin sonucunu sağlamak Fiil
bir teorinin doğruluğunu kanıtlamak Fiil
bir teorinin doğru olduğunu ispat etmek Fiil
vasiyetnameyi mahkemede açtırıp tasdik ettirmek Fiil
sonuçsuz kalmak Fiil
birinin terfiine engel teşkil etmek Fiil
şüphe götürmeyecek şekilde kanıtlamak Fiil
belge yle kanıtlamak Fiil
gerçeklerle kanıtlamak Fiil
kasayı tutturmak Fiil
doğru çıkmak Fiil
teslimi ispat etmek Fiil
semeresini vermek Fiil
asılsızlığı anlaşılmak Fiil
birinin çıkarlarına zarar verir olmak Fiil
birinin itibarını zedeleyici olmak Fiil
gerekli olduğunu kanıtlamak Fiil
kendini kanıtlamak Fiil
mülkiyetini kanıtlamak Fiil
birinin suçunu kanıtlamak Fiil
birinin suçsuzluğunu kanıtlamak Fiil
birinin suçlu olduğunu kanıtlamak Fiil
temiz çıkarmak Fiil
birini haklı çıkarmak Fiil
birinin haklı olduğunu kanıtlamak Fiil
birinin hâlâ hayatta olduğunu kanıtlamak Fiil
birini haksız çıkarmak Fiil
birinin hatalı olduğunu kanıtlamak Fiil
birinin haksız olduğunu kanıtlamak Fiil
bir şeyin sahici olduğunu kanıtlamak Fiil
birşeyi birine kanıtlamak Fiil
birşeyi birine ispatlamak Fiil
birşeyi birine ispat etmek Fiil
bir şeyin sahihliğini kanıtlamak Fiil
bir şeyin gerçekliğini kanıtlamak Fiil
kasayı tutturmak Fiil
tersinıispat etmek Fiil
tersini ispat etmek Fiil
tersini kanıtlamak Fiil
ihtiyaçlarını karşılamak Fiil
bir şeyin doğruluğunu kanıtlamak Fiil
sahtekârlık olduğunu ispatlamak Fiil
taklit çıkmak Fiil
sahtecilik sahtekârlık olduğunu ispatlamak Fiil
aksi çıkmak Fiil
birşey olmak Fiil
doğru çıkmak Fiil
haksız çıkarmak Fiil
mahkemeyi tatmin edecek şekilde ispatlamak Fiil
aşırı genelleme yapmak Fiil
doğru olmak Fiil
hiç beğenilmemek Fiil
(US) kanuni şartları yerine getirdiğini ispatlamak Fiil
(US) imtiyaz şartlarını yerine getirdiğini kanıtlamak Fiil
işe yaramak Fiil
işe yaramaz olmak Fiil
delillerle ispatlamak Fiil
birşey olduğunu kanıtlamak Fiil
birine kendini kabul ettirmek Fiil
birine ne kadar iyi olduğunu göstermek Fiil
birine kendini ispatlamak Fiil
birine ne kadar iyi olduğunu kanıtlamak Fiil
birine kendini kanıtlamak Fiil
yalancı çıkarma !